Gizemli Bir Jeolojik Değişim: Afrika Yavaş Yavaş Parçalanıyor
Yer kabuğunun derinliklerindeki bilinmeyen güçler, Doğu Afrika’yı yıkıcı bir dönüşüm içine sürüklüyor. Yaklaşık 22 milyon yıl önce başlayıp günümüzde de devam eden bu devasa süreç, Afrika’nın kalbinde, ünlü Büyük Göller bölgesinden geçen ve Doğu Afrika Yarık Sistemi (EARS) adıyla bilinen muazzam bir kırık hattı ile simgeleniyor.
İşte bu devasa yarık, Afrika kıtasını ikiye ayıran Somali ve Nubian levha sınırlarını oluşturuyor. Yılda yaklaşık 0,5 santimetre hızla, adeta bir insan tırnağının uzama hızına yakın bir hızda, bu iki plak birbirinden uzaklaşıyor. Bu hareket, kıtanın kabuğunda devasa çatlaklar ve kırıklar oluşturuyor. Bilim insanlarının araştırmaları ise bu hareketin altında yatan gizemi ortaya çıkarıyor: Afrika Süperplumu adını verdikleri, Dünya’nın derin katmanlarında bulunan büyük ve sıcak bir kaya yükselmesi, kıtanın hareketlerini yönlendiren başlıca güç olarak ortaya çıkıyor.
Derinlerde Yatan Sıcak Kaya Kütlesi ve Kıtaların Ayrılması
Bu devasa yükselme, Dünya’nın yüzeyini oluşturan litosfer tabakasını zayıflatıp çatlamalara neden oluyor. Uzmanlar, bu hareketin yakında yeni bir okyanus ve yeni bir kıta oluşumunu tetikleyebileceği tahmininde bulunuyor. Önümüzdeki milyonlarca yıl içinde, Somali, Etiyopya’nın doğusu, Kenya ve Tanzanya gibi bölgelerin yeni bir kara parçası haline gelerek, Afrika’nın parçalanma sürecini hızlandıracağı öngörülüyor.
Glasgow Üniversitesi’nden araştırmacılar, Kenya’daki Menengai Jeotermal Bölgesi’nden topladıkları gaz örneklerinde, Dünya’nın derinliklerinden gelen neon izotoplarını inceledi. Bu analizler, jeolojik hareketlerin yüzeydeki tektonik olaylardan değil, Dünya’nın mantosunun derinliklerinden kaynaklanan büyük sıcak kaya kütleleri tarafından yönlendirildiğini ortaya koydu. Profesör Fin Stuart ise şu açıklamayı yapıyor: “Derinliklerdeki devasa sıcak kaya bloğu, plaka hareketlerini yönlendirerek, Doğu Afrika’yı yüzlerce metre yüksek tutuyor ve bölgenin hareketlerini bu güç belirliyor.”
Jeolojik Sürecin Kanıtları ve Güncel Gelişmeler
Son yıllarda, bölgede gözlemlenen büyük çatlaklar ve kırılmalar, bu devasa hareketin hız kazandığını gösteriyor. 2005 yılında Etiyopya’nın Afar bölgesinde oluşan 55 kilometrelik ve 400’den fazla depreme neden olan çatlak, bölgedeki dinamiklerin gözle görülebilir göstergesiydi. Aynı şekilde, 2018’de Kenya’daki Büyük Rift Vadisi’nde açılan geniş çatlaklar, bölünmenin halen devam ettiğine işaret ediyor.
Uzmanlar, bu yarıkların zamanla Kızıldeniz ve Hint Okyanusu suları ile dolup yeni bir okyanus oluşturacağını öngörüyor. Deniz jeofizikçisi Ken Macdonald, şu detaylı açıklamayı yapıyor: “Aden Körfezi ve Kızıldeniz, Afar bölgesi üzerinden Doğu Afrika Rift Vadisi’ne akacak ve sonunda yeni bir okyanus oluşacak. Bu süreç sonunda, Doğu Afrika’nın büyük bir kısmı bağımsız ve yeni bir kıta haline gelecek.”
İşte bu devasa hareket, sadece bir coğrafi dönüşüm değil; aynı zamanda kıtaların kaderini değiştirecek ve Dünya’nın jeolojik haritasını yeniden şekillendirecek büyüklükte bir süreçtir. Belki de bir gün, bu hareketin sonucunda yeni kıtalar ve okyanuslar, insanlık tarihinin en büyük jeolojik dönüşümlerinden biri olarak kayıtlara geçecektir.