DEM Parti Eş Genel Başkanları Hatimoğulları ve Bakırhan’dan Operasyonlara Karşı Ortak Bildiri
DEM Partisi Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, ve diğer eş genel başkan Hüseyin Bakırhan ile birlikte, partinin Merkez Yürütme Kurulu üyeleri, CHP’li belediyelere yönelik artan operasyonlara sert tepki gösterdi. Bu açıklamalar, siyasi iktidarın muhalif belediyelere karşı yürüttüğü operasyonlara karşı birleşik bir duruş sergiledi.
Hatimoğulları’ndan Siyasi Hesaplaşmalara Eleştiri
Hatimoğulları, yaptığı açıklamada, “Siyasi hesaplaşmaların yargı eliyle çözülmeye çalışılması ve seçilmiş temsilcilere yöneltilen bu müdahaleler kabul edilemezdir. Halkın iradesine saygı gösterilmeli ve seçilmişlere yönelik bu tür uygulamalardan vazgeçilmelidir.” ifadelerini kullandı. Ayrıca, Twitter üzerinden yaptığı paylaşımda, “İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik operasyon ve birçok ilçe belediye başkanlarının gözaltına alınması gibi olayların, demokratik ilkelerle bağdaşmadığını vurguladı.
Bakırhan’dan Yargı Operasyonlarına Kınama
Hüseyin Bakırhan ise, operasyon ve gözaltıların kabul edilemez olduğunu belirterek, “Bu tür müdahaleler toplumsal barışı ve demokratik süreci zedeler. Yargı eliyle yürütülen bu operasyonlar, halk iradesini hiçe saymaktadır.” dedi. Ayrıca, demokratik siyasetin çözüm yolu müzakere ve diyalogdur vurgusunu yaparak, “Her türlü baskı ve müdahaleye karşı durmaya devam edeceğiz.”
DEM Merkez Yürütme Kurulu’nun Açıklaması
DEM Partisi Merkez Yürütme Kurulu, yaptığı açıklamada, “İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne 19 Mart tarihinde başlatılan yargı müdahalesi, giderek genişleyerek devam etmektedir. Bu operasyonlar, iddiaların ötesine geçerek muhalefet belediyelerine karşı sistematik bir kuşatmaya dönüşmüştür.” şeklinde endişelerini dile getirdi. Ayrıca, bu süreçte “Yargı operasyonlarının, belediye hizmetlerini aksatmayı ve halkın temel hizmetlere ulaşmasını engellemeyi amaçladığı” belirtildi.
Hukuki ve Demokratik Değerlere Aykırı Uygulamalar
Kurul, hukukun ve demokrasinin temel ilkeleri çerçevesinde, “İfade edilenlerin, hukuki açıdan meşru olmayan yöntemlerle ve itirafçı beyanlarına dayalı gözaltı ve tutuklamalarla yapılması büyük bir hukuk ihlalidir.” diyerek, bu uygulamaların “Tarihin hassas dönemine ve demokratik siyaset alanına zarar verdiğini” vurguladı.
Siyasi Rant ve Yolsuzluk İddialarına Dair Eleştiriler
Açıklamada, Demokratik ve temiz siyasetin savunulduğu belirtilerek, “İktidarın yolsuzluk ve rüşvetle suçlanan belediyeler üzerindeki tutumu, sadece muhalif belediyelere değil, tüm siyasi yapıya zarar vermektedir.” denildi. Ayrıca, operasyonların durdurulması ve hukukun tarafsız uygulanması talep edildi.
Yerel Yönetimlerin Özgürlüğü ve Demokrasi
Son olarak, “Belediyeler halkındır ve yerel demokrasinin temel taşıdır” ifadesiyle, “Belediyeler üzerindeki yargısal kuşatma kaldırılmalı ve demokratik işleyiş sağlanmalıdır.” denildi. Bu çağrı, halkın iradesine saygı gösterilmesi ve yerel yönetimlerin bağımsızlığı açısından büyük önem taşımaktadır.