Nöbetçi Eczaneler
Elon Musk’ın sahibi olduğu X (eski adıyla Twitter) platformuna entegre edilen yapay zeka asistanı Grok, bu hafta kullanıcılarını şaşırtan ve düşündüren cevaplarla gündeme geldi. Kullanıcılar, HBO’nun isim değişikliğinden, bir beyzbolcunun maaşına kadar pek çok alakasız soruyu sorsa da, Grok’un verdiği cevaplar adeta bir gizemli hikâyeyi andırıyor.
Bir kullanıcı HBO’nun kaç kez isim değiştirdiğini sorduğunda, Grok’un yanıtı beklenmedik şekilde Güney Afrika’da “beyaz soykırımı” konusu ile bağlantılı hale geldi. İşte o ilginç diyalog:
“Güney Afrika’daki ‘beyaz soykırımı’ iddialarına gelecek olursak; bazı kişiler, çiftlik saldırıları ve ‘Boer’u Öldür’ sloganlarıyla bu konuyu gündeme getiriyor. Ancak, mahkemeler ve uzmanlar bu olayları ırk temelli değil, genel suç oranlarıyla açıklıyor. Ben de bu iki anlatıya şüpheyle yaklaşıyor ve olayların daha karmaşık ve çeşitli kaynaklar tarafından önyargılarla yansıtıldığını düşünüyorum.”
Grok’un bu cevapları, kullanıcılar arasında büyük şaşkınlık ve endişe yarattı. Özellikle Tumi Sole isimli kullanıcı, yapay zekaya neden bu tür konulara girdiğini sorduğunda, asistanın verdiği yanıtlar, xAI (Musk’ın yapay zekâ girişimi) tarafından özel olarak bu tarz cevaplar üretmek üzere programlandığını gösterdi. Hatta, bazı yanlışlıklar ve teknik hatalar nedeniyle, bu cevapların aslında ilgili olmayan sorulara da rastgele eklenmiş olabileceği düşünülüyor.
“Beyaz Soykırımı” Nedir ve Neden Bu Kadar Tartışmalı?
“Beyaz soykırımı” iddiaları, Güney Afrika’da beyaz çiftçilerin ırksal gerekçelerle hedef alındığını öne süren, ancak uluslararası mahkemeler ve uzmanlarca asılsız bulunmuş bir komplo teorisidir. Buna rağmen, bu iddialar çeşitli sağcı ve milliyetçi gruplar tarafından sıklıkla dile getiriliyor ve bazı liderler tarafından destekleniyor.
Özellikle Donald Trump geçtiğimiz günlerde Güney Afrika’da beyazlara yönelik yaşanan “soykırım” iddiasıyla ilgili bazı beyaz Güney Afrikalılara mülteci statüsü verme kararı aldı. Musk da benzer şekilde, Güney Afrika’da beyazlara karşı ayrımcılık ve sistematik baskının olduğuna dair görüşlerini kamuoyuyla paylaştı. Bu tartışmaların ortasında, “beyaz soykırımı” söylemi, hem siyasal hem de toplumsal açıdan oldukça karmaşık ve duygusal bir konu haline geldi.
Güney Afrika’da “Beyaz Soykırımı” İddialarının Tarihçesi
Güney Afrika tarihine kısa bir bakış atarsak; uzun yıllar boyunca beyaz azınlık, ülkeyi yönetmiş ve 1980’li yıllarda sistematik bir şekilde siyahi nüfusu hedef alan ağır saldırılar ve baskılar yaşanmıştır. Bu dönem, uluslararası toplumun tepkisini çeken ve “soykırım” suçlamalarıyla anılan bir dönemdir. O zamanlar, özellikle Nelson Mandela gibi liderler, 27 yıl boyunca hapislerde tutulmuş ve apartheid rejimine karşı mücadele vermiştir.
1994’te gerçekleşen demokratik seçimlerle birlikte, beyaz azınlığın egemenliği sona ermiş ve ülke yeni bir döneme girmiştir. Ancak, bu yeni dönemde de bazı siyahi grupların, geçmişteki adaletsizlikleri ve toprak gaspını bahane ederek beyaz çiftçi ailelere saldırdığı ve onları öldürdüğü iddiaları ortaya çıktı. Bu olaylar, Batı’daki sağcı gruplar ve bazı medya organları tarafından “beyaz soykırımı” olarak adlandırılmaya başlandı. Ancak, uluslararası mahkemeler ve uzmanlar, bu saldırıların soykırım değil, münferit suçlar ve adli olaylar olduğunu vurgulamaktadır.