Moda takviminin en şaşaalı ve en çok konuşulan gecesi Met Gala, stil yarışları ve rekor kıran bağış toplamıyla yine gündemin başına yerleşti. New York’taki Metropolitan Museum of Art’taki ‘Costume Institute’ yararına her yıl mayısın ilk pazartesisi gerçekleşen Met Gala’yı, Oksijen’den Ece Sükan şöyle yazdı:
“Yalnızca bir bağış gecesi değil. Stilin anlatıya dönüştüğü, kıyafetin sembole evrildiği bir çağdaş mit yaratma alanı”
Bu yıl 77’ncisi düzenlenen etkinlik, “Tailored for You” (Senin İçin Dikilmiş) başlığıyla kişisel şıklığın kolektif bellekte nasıl yankı bulduğunu sorguladı. “Superfine: Tailoring Black Style” (Siyahi Stile Terzilik) sergisi aracılığıyla da moda tarihine uzun süredir damgasını vuran ama yeterince takdir edilmemiş bir estetiğe, Black dandyism’e ışık tuttu. Black dandyism estetiğini yalnızca bir varoluş dili olarak merkezine aldı, Batı kültürlerinde “whitewash” edilerek yani adeta beyaza boyanarak silinmeye ve bastırılmaya çalışılan siyahi kültür yapı taşlarının altını çizdi.
Serginin küratörlerinden akademisyen Monica L. Miller, bu yaklaşımı yıllar önce yayımlanan kitabı “Slaves to Fashion”da (Kölelerden Modaya) “Moda, estetikle güç arasındaki mücadelede tarih boyunca siyah insanlar tarafından kullanılan bir manevra alanıydı” diyerek tarif ediyor. Bu yüzden “dandy” olmak sırf iyi giyinme değil; görmezden gelinmeye karşı görünür olma, aşağılanmaya karşı asalet, sistematik dışlanmaya karşı bireyselliğini ve özgüvenini korumayı temsil ediyordu. Black dandyism’de gösterişli kumaşlar, bastonlar, keskin kravatlar yalnızca estetik değil, siyasal araçlardı. Harlem Rönesansı sırasında Langston Hughes, Josephine Baker ve Zora Neale Hurston gibi isimlerin entelektüel ve sanatsal üretimiyle eşzamanlı olarak yükselen dandy figürü, siyahi kesimlerin varlık ve görünürlük haklarını hatırlatıyordu.
Anna Wintour’un yanında gecenin eş başkanları olan Colman Domingo, A$AP Rocky, Pharrell Williams ve Lewis Hamilton gerçekten temanın hakkını veren isimler arasındaydı. Colman Domingo, Valentino tarafından tasarlanan zengin mavi bir pelerin ve sonrasında ortaya çıkardığı siyah beyaz desenli takım elbise giyerek ‘Zoot Suit’ isyanlarına (1943’te Los Angeles’ta ABD polisiyle Meksika kökenli Amerikan gençleri arasındaki şiddetli çatışmalar) ve André Leon Talley’e (2023’te ölen efsanevi moda editörü) saygı duruşunda bulundu.
Lewis Hamilton’ın Grace Wales Bonner tarafından tasarlanan fildişi renkli takım elbisesinin araştırma ve dikim süreci ise aylar sürdü. Beyaz şapkasının yanında takımı tamamlayan kabuk işleme detayları ve işlemeli bir kuşak, Afro-Atlantik kültürel mirasına bir göndermeydi.
Louis Vuitton Kreatif Direktörü Pharrell Williams kendi tasarladığı, 100 bin inciyle süslenmiş beyaz bir ceket giyerken; eşi Helen Lasichanh ona yine Louis Vuitton imzalı, Fransız saray modasının ultra modern bir yorumlamasıyla eşlik etti.
A$AP Rocky’nin kendi markası AWGE tarafından tasarlanan siyah takım elbisesi, çocukluğunun geçtiği Harlem modasından ilham alarak geleneksel terziliği modern bir yorumla sundu.
Üçüncü hamileliğini duyuran Rihanna, Marc Jacobs imzalı özel dikim takım elbise yorumlamasını siyah yün bir ceket, korse ve çizgili etek ile tamamladı. Stephen Jones tarafından tasarlanan geniş kenarlı şapkası görünümüne dramatik bir dokunuş kattı.
Yıllardır Met Gala müdavimi olan Gigi Hadid ise 1940’ların moda tasarımcısı Zelda Wynn Valdes’in çalışmalarından ilham alan özel Miu Miu tasarımı altın rengi bir elbise giydi. Hadid görünümünü gecede çok tercih edilen 1920’ler pin-up tarzı saç modeli ve zarif mücevherlerle tamamladı.