Ordovisiyen Döneminde Yaşam ve Çöküşün Detayları
Genellikle kitlesel yok oluş denildiğinde, akla devasa bir asteroidin dünyaya çarpması ve dinozorların yok olması gelir. Ancak, IFL Science tarafından yapılan araştırmalar, yeryüzünün dinozorlardan yaklaşık 400 milyon yıl önce de büyük bir kitlesel yok oluş geçirdiğini ortaya koyuyor. Bu olay, gezegenimizin yaşam tarihinde önemli bir dönüm noktasıdır ve detaylarıyla incelenmesi gereken karmaşık bir süreçtir.
ORDOVISIYEN DÖNEMİ VE YAŞAM ŞEKLİ
Yaklaşık 485 ila 443 milyon yıl önceye tarihlendirilen Ordovisiyen dönemi, bugünkü dünya ile kıyaslandığında oldukça farklı bir görünüm sergilemektedir. Doğa tarihçisi Dr. Richard Twitchette göre, bu çağda iklim oldukça sıcak ve atmosferde yüksek oranda karbondioksit bulunmaktaydı. Kara yüzeyleri genellikle çıplak ve canlılık açısından fakirdi; ağaçlar, çiçekler veya otlar henüz oluşmamıştı. Yeşil alanlar ise sadece basit alglerden ibaretti. Canlı yaşam ise esas olarak denizlerin derinliklerinde yoğunlaşmıştı. Bu dönemde gerçekleşen Büyük Ordovisiyen Biyoçeşitlilik Olayı (GOBE), evrimsel açıdan büyük bir sıçramayı temsil eder. Denizlerde, günümüzde hâlâ varlığını sürdüren yıldız balıkları, mercanlar, deniz laleleri ve bryozoanlar gibi pek çok canlı grubunun ilk örnekleri ortaya çıktı. Bu canlılar, vücut planlarını çeşitlendirmiş ve ekolojik rolleri artmıştır. Bu hızlı ve yoğun evrimsel gelişim, dünya tarihinde nadiren görülen bir biyolojik patlamadır.
YOK OLUŞ SÜRECİ VE NEDENLERİ
Ordovisiyen dönemi de, dramatik ve iki aşamalı bir çöküşle sona erdi. Twitchettin belirttiği gibi, bu yok oluş, tek bir büyük felaketin değil, birkaç küçük ölçekli kriz ve sonunda yaşanan büyük finalin toplamını temsil eder. İlk olarak, gezegen aniden soğumaya başladı. Bu, diğer büyük kitlesel yok oluşların aksine, çoğunlukla ısınma kaynaklı olaylar yerine, küresel bir soğuma ile gerçekleşti. Bu soğumanın temel nedeni ise, kara yüzeyine yeni yerleşen yosun benzeri basit bitkilerin kayaların kimyasal çözünmesini hızlandırması ve atmosferden karbondioksit çekilmesi olabilir. Ayrıca, dev kıta Gondwana’nın Güney Kutbu’na doğru hareketiyle birlikte buzullaşma başlamış ve bu süreç, küresel sıcaklıkların düşmesine neden olmuştur. Yansıyan beyaz buz yüzeyleri, gezegenin daha da soğumasını tetikleyerek, ekosistemlerde dramatik değişikliklere yol açtı.
NEDEN BU KADAR AZ BİLİNİYOR?
Ordovisiyen kitlesel yok oluşu, biyolojik çeşitlilik kaybı açısından en büyük ikinci kitlesel yok oluş olmasına rağmen, uzun vadeli ekolojik etkileri oldukça hafiftir. Dinozorların yok olduğu Kretase dönemiyle kıyaslandığında, bu dönemde hiçbir büyük canlı grubu tamamen ortadan kalkmamış ve ekosistemler hızla toparlanmıştır. Ekolojik boşluklar kısa sürede doldurulmuş ve deniz yaşamı, benzer formlarla yaşamını sürdürmüştür. Twitchett, bu olayın “ekolojik etkisi en az olan büyük yok oluş” olduğunu vurgulamaktadır. Bu nedenle, Ordovisiyen felaketi, genel halk tarafından pek bilinmemektedir, çünkü etkisi ve sonuçları diğer kitlesel yok oluşlara kıyasla daha hafiftir ve daha az dikkat çekicidir.