ABD Başkanı Donald Trump, ikinci döneminin ilk ayından onlarca tartışmalı açıklama ve karara imza attı. Fakat hiçbiri bu hafta Gazze ile ilgili sarf ettiği sözler kadar şok etkisi yaratmadı. Gazze’yi 15 ay boyunca aralıksız bombalayan İsrail’in Başbakanı Binyamin Netanyahu’yu Beyaz Saray’da ağırlayan Trump, “ABD’nin bölgeyi kontrolüne alacağını ve iyi de bir iş çıkaracağını” söyledi. Açıklamasına göre amaç bölgedeki tüm patlamamış bomba ve diğer silahları yok etmek, yok olan binalardan kurtulmak. Gazze ile ilgili vizyonunu açıklarken Trump “riviera” kelimesini de kullandı ve “bölge sakinlerinin oradan ayrılmaktan memnun olacağını” öne sürdü.
Ülkenin önde gelen gazetelerinden The New York Times, Trump’ın açıklamalarıyla ilgili haberinde “Bunun, modern zamanlarda bir ABD liderinin sunduğu en küstahça fikirlerden biri olduğunu” söyledi. Gazete ayrıca Trump’ın fikrini hayata geçirmek için kullanabileceği hiçbir yasal dayanak sunmadığını, ayrıca insanları zorla yaşadığı bölgeden ayırmanın uluslararası hukuku ihlal ettiğine değinmediğini yazdı.
Gazze’nin kontrolünün Arap-İsrail çatışmasında yıllardır ana konu olduğunu hatırlatan The New York Times, “Trump sözleriyle Orta Doğu’da kapsamlı sonuçları olacak bir Pandora’nın kutusunu açtı” yazdı.
The New York Times, konuyla ilgili bir haber analiz de yayımlayarak “Trump emperyal hayaller listesine Gazze’nin ‘sahibi olmayı’ da ekledi” yazdı. Yine “küstah” kelimesinin kullanıldığı haber analizde “Trump ilk olarak Grönland’ı almayı, sonra Kanada’yı ilhak etmeyi, tekrar Panama Kanalı’nı kontrol etmeyi ve Meksika Körfezi’nin ismini değiştirmeyi gündeme getirdi. Şimdi de başka hiçbir ABD başkanının istemeyeceği, Orta Doğu’da harap olmuş bir savaş alanını istiyor” denildi. Trump konuşmasında planlarının hayata geçirilmesi için ABD askerinin bölgeye gönderilmesinin gündeme gelebileceğini söyledi. The New York Times ise böyle bir durumda bölgeye binlerce ABD askerinin gitmesi gerekeceğini ve bunun daha fazla çatışmayı tetikleyebileceğini vurguladı.
“Hiçbir Arap ülkesi Filistinlileri kabul etmez”
Financial Times’ın Orta Doğu editörü Andrew England da Trump’ın planının “saçma” olduğunu söylerken bunun Suudi Arabistan ve diğer Arap ülkelerinin İsrail’le ilişkileri normalleştirmesini önleyeceği yorumunda bulundu. Kaleme aldığı köşe yazısında England, “Bu plan ayrıca zaten uzun süredir ızdırap çeken, Gazze’ye ‘ev’ diyen Filistinliler için başka bir felaket doğuracaktır. Nereye gidecekler? Kimse bilmiyor. Hiçbir Arap ülkesi onları kabul edip Filistinli kardeşlerinin zorla yerlerinden edilmelerine suç ortağı olmuş gibi gözükmeyi kabul etmeyecektir” yazdı. England, “Gazzeliler hayatlarını barış içinde yaşamak istiyor, bir başka Nakba değil” diye devam etti. (Nakba ifadesi Arapçada “felaket” anlamına geliyor. Bu ifade, 1948’de İsrail devletinin kurulduğu sırada Filistinlilerin zorla yerinden edildiği veya çatışmalar sebebiyle kaçmak zorunda kaldığı dönem için kullanılıyor.)
İsrailli yetkililer: Trump hayallerimizi aştı
İsrail basınına göre Netanyahu ile birlikte Washington’a görüşmeye gelen İsrailli yetkililer bile Trump’ın önerisi karşısında şoke oldu. Netanyahu’nun danışmanlarından biri The Times of Israel’e yaptığı açıklamada, “Böyle bir fikrin gündemde olduğunu biliyorduk. Ama planın boyutu bizi de şaşırttı” dedi.
Axios’a konuşan bir başka kaynak, “Ziyaret gerçekten tarihiydi. Söylenenler tüm beklentilerimizi ve hayallerimizi aştı” ifadelerini kullandı.
Trump’ın sözleri, İsrail’deki aşırı sağcıları da yüreklendirdi. İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, “Gazze’nin mevcut halinde bir geleceği yok” dedi. Maliye Bakanı Bezalel Smotrich de, “Bu 7 Ekim’e verilmesi gereken gerçek cevaptır. Topraklarımızda en korkunç katliamı yapanlar topraklarını sonsuza kadar kaybedecek” diye konuştu.
İsrail’in vicdanı olarak bilinen ve savaşın en kanlı günlerinde bile tüm baskılara rağmen İsrail hükümetine karşı eleştirel yayınlarını sürdüren Haaretz gazetesi, internet sitesinin manşetine taşıdığı analizde Trump’ın planına “Uygulanamaz, anlaşılmaz ve yasadışı” dedi. Alon Pinkas imzalı analizde, “Bu emperyalist bir öfke nöbeti de olsa ‘tamamen orijinal’ bir girişim de olsa hiçbir şekilde desteklenemez” ifadeleri yer aldı.
“Gazze Monaco’dan daha iyi olabilir” demişti
Trump’a geçen ekim ayında başkanlık kampanyasını yürütürken Gazze’nin tekrar inşa edilip edilemeyeceği sorulmuştu. Trump da, “Gazze Monaco’dan daha iyi olabilir” yanıtını vermişti. The Guardian’ın aktardığına göre Trump’ın ilk döneminde dış politika danışmanı olarak da görev yapan damadı Jared Kushner, “Gazze’nın kıyı mülkleri çok değerli olabilir” ifadesini kullanmıştı. BBC’nin Kuzey Amerika muhabiri Anthony Zurcher de kaleme aldığı analizde, “Bir gayrimenkul adamını ABD başkanı yaparsanız böyle tekliflerde bulunduğunda da şaşırmamalısınız” diye yazdı.
The New York Times yazarı David Brooks ise Başkan’ın ilk hamlelerini “aptallık” olarak tanımladı:
“Bu hafta Çinlilerin yapay zeka konusunda, Amerikalıların ise insan aptallığı konusunda inanılmaz kazanımlar elde ettiği bir hafta oldu. Üzgünüm ama Trump yönetiminin geçen haftaki davranışlarına bakıyorum ve bunu doğru bir şekilde tanımlayan tek kelime: Aptallık…”
Muhalif yayınların Pentagon ofisleri kapatılıyor
Tüm bunlar yaşahırken Trump’ın kendisine muhalif medya organlarına yönelik hamleleri de sürüyor. ABD Savunma Bakanlığı, NBC News, The New York Times, National Public Radio ve Politico’nun Pentagon’daki bürolarını kısa süre içinde boşaltmalarını istedi. Dört medya organı da yeni Savunma Bakanı Pete Hegseth hakkında eleştirel yayınlar yapmıştı. Medya kuruluşlarına verilen bilgi notuna göre artık Pentagon’da hiçbir yayına kalıcı büro verilmeyecek ve bunun yerine bir rotasyon sistemi uygulanacak. NBC’nin aktardığına göre bürolar Trump’a yakınlığıyla bilinen One America News, New York Post ve Breitbart’ın yanı sıra muhalif Huffington Post sitesine verilecek. HuffPost, kendilerinin Pentagon’da bir muhabiri olmadığını ve böyle bir talepte bulunmadıklarını belirtti. Haber sitesinin sözcüsü, kendilerine tanınan imtiyazın yayın politikalarını değiştirmeyeceğini ve eleştirel yayınları sürdüreceklerini bildirdi.