Turuncu kedilerin enerjisi ve dikkat çekiciliği
Genellikle turuncu kedilerin diğer kedilere göre daha canlı, enerjik ve biraz da çılgın oldukları söylenir. Bu kedilerin sahiplerine göre, onların enerjisi ve hareketleri farklıdır; daha neşeli, daha hareketli ve bazen de biraz fırlama özellikler taşırlar. Ancak, Stanford Üniversitesi’nden araştırmacıların yaptığı yeni çalışma, bu kedilerin gerçekten de sıradışı ve benzersiz bir genetik yapıya sahip olduğunu ortaya koyuyor.
Bilimsel çalışma ve bulgular
15 Mayıs 2024 tarihinde Current Biology dergisinde yayımlanan bu araştırmaya göre, turuncu rengin oluşumu sadece dikkat çekici değil, aynı zamanda genetik açıdan eşine az rastlanan bir mutasyonun sonucu. Bu çalışma, kedilerin tüylerindeki turuncu rengin genetik kodlarındaki bu benzersiz mutasyonla bağlantılı olduğunu gösteriyor.
Genetikçilerin şaşkınlığı ve ilk bilgiler
Genetikçiler için turuncu kedilerin bu özelliği, büyük bir merak uyandırmıştı. Çünkü turuncu kedilerin büyük çoğunluğunun erkek olması, bu rengin X kromozomu üzerinden geçtiği düşüncesini güçlendirmişti. Dişi kedilerin ise iki X kromozomu taşıması ve her iki kromozonda da aynı mutasyonun bulunması gerektiğinden, bu durumda turuncu dişi kedilerin daha az görülmesi normaldi. Bu nedenle, genellikle parçalı veya tortoiseshell desenine sahip olan dişi kediler, bu özelliğin nadir örneklerini oluşturuyor. Ancak, bu renk değişiminin ve oluşumunun detayları, şimdiye kadar tam anlamıyla çözülememişti çünkü bilinen diğer sarı/turuncu pigmentasyon genlerinin X kromozomu üzerinde yer almadığı bilinmekteydi.
Genetik “hata” ve yeni keşif
Stanford Üniversitesi’nden Dr. Christopher Kaelin liderliğindeki araştırmacılar, yaklaşık 10 yıl boyunca kedi sahiplerinden DNA örnekleri toplayarak, turuncu kedilerin genetik yapısını detaylıca inceledi. Bu DNA örnekleri, mevcut kedi genomlarıyla karşılaştırıldığında, X kromozomu üzerinde toplam 51 farklı genetik varyasyon tespit edildi. Ancak, bunların yalnızca üçü, sadece turuncu kedilere özgü olan varyantlardı.
En dikkat çekici olan ise, 5.076 baz çiftlik küçük bir silinme (deletion) idi. Bu silinme, doğrudan bir genin içinde değil, iki gen arasındaki boşlukta yer alıyordu. Bu küçük mutasyon, Arhgap36 adlı genin pigment üreten hücrelerde aktif hale gelmesine neden oluyordu. Normalde bu gen, pigmentasyonla ilgisi olmayan bir gen olmasına rağmen, yapılan deneylerde bu silinmenin, siyah pigment üretimini engellediği ve yerine turuncu pigmentin üretildiği gözlemlendi. Bu tarz bir mutasyonun, vahşi kedilerde bile görülmediği ve doğal ortamda rastgele oluşmadığı belirtiliyor.
Tek bir mutasyonun etkisi ve evcilleştirme süreci
Yapılan araştırmalara göre, bu genetik varyant, tüm turuncu kedilerin ortak özelliği. Muhtemelen, evcilleştirme süreci sırasında ilk kez ortaya çıkan bu mutasyon, sadece bir kez oluştu ve tüm günümüzdeki turuncu kedileri bu ortak genetik değişiklik bağlıyor. Bu durum, turuncu kedilerin büyük bir kısmının aynı atadan türediği ve genetik olarak çok yakın olduğunu düşündürüyor. Dolayısıyla, bu keşif, kedilerin renk özellikleri ve evrimsel süreçleri hakkında yeni ve önemli bilgiler sunuyor.