Ana Sayfa Arama Galeri Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
Sosyal Medya

Uzaya Çıkan İlk Astronota Yapılan Şaşırtıcı ve Mizahi Hata: İdrarını Altına Yapmak Zorunda Kaldı! 

Uzaya çıkan ilk astronotun komik ve şaşırtıcı başarısızlığı! İdrarını tutamayınca olaylar nasıl gelişti? Eğlenceli ve ilginç detaylar için hemen tıkla!

Uzaya çıkan ilk astronotun komik ve şaşırtıcı başarısızlığı! İdrarını tutamayınca

1961: Uzay Yarışında İnsanlığın En Sıradan Sorusu ve İlginç Çözümleri

1961 yılı, uzay araştırmaları ve teknolojik gelişmeler açısından adeta bir dönüm noktasıydı. 12 Nisan’da Sovyetler Birliği’nden Yuri Gagarin, dünyayı sarsan ilk insan olarak uzaya çıktı ve sadece üç hafta sonra, 5 Mayıs’ta Amerika Birleşik Devletleri’nden Alan Shepard, tarihte ilk kez kısa bir uzay uçuşu gerçekleştirdi. Bu olaylar, uzay yarışında hızla öne geçme mücadelesinin en parlak örnekleriydi. Ancak, bu büyük başarıların gölgesinde, insan faktörüne dair unutulmaz ve oldukça insani bir sorunun varlığı gözlerden kaçmadı.

O dönemin Pennsylvania, Cherryville kasabasından genç Brenda Kemmerer, NASA’ya göndermiş olduğu mektupla olaylara farklı bir bakış açısı kazandırdı. Sorduğu soru oldukça sıradandı ama oldukça da önemliydi: “Astronotlar uzayda tuvalet ihtiyaçlarını nasıl gideriyor?” Bu basit gibi görülen soru, aslında uzay araştırmalarındaki en büyük teknik ve insani zorluklardan birine ışık tutuyordu. NASA’dan gelen yanıt ise kısa ve netti: “İlk astronotların ‘tuvalet ihtiyacı’ karşılaması beklenmiyor.” O zamanlar bu cevap yeterliydi; çünkü uçuşlar oldukça kısa ve basitti. Shepard’ın yaklaşık 15 dakika sürecek olan görevi, yörünge altı, yani yerçekimsiz ortamda gerçekleşecekti ve plan oldukça basitti: Kalk, çık, in.

Ancak, planlar her zaman olduğu gibi, başlangıçta düşündüğümüz gibi işlemedi. Shepard, sabah saat 5:15’te fırlatma rampasında hazırlandı ve kapsüle yerleşti. Uzun bir bekleyiş başladı; gecikmeler, planlanan saatleri aştı ve toplamda yedi saate yaklaşan bekleyiş, astronotun sabrını zorladı. Nihayet, fırlatma gerçekleştiğinde, Shepard’ın şaşırtıcı sorusu patladı: “İdrarımı yapabilir miyim?” Teknik ekip, sensörlerde olası kısa devreleri önlemek adına bazı önlemler aldı ve sonunda Shepard, uzay kıyafeti içinde ihtiyaçlarını gidermeyi başardı. Bu, görev açısından bir sorun yaratmadı; ama kişisel konfor ve hijyen açısından oldukça rahatsız edici bir deneyimdi. Giysinin içinde biriken sıvı, astronotun rahatını ciddi şekilde bozdu ve bu olay, Brenda’nın sorusunun ne kadar yerinde ve hayati önemde olduğunu gösterdi.

Bu küçük ama kritik olay, uzay araştırmalarının sadece teknolojik gelişmelerden ibaret olmadığını, insan bedeninin sınırlarını ve ihtiyaçlarını da göz önünde bulundurmayı gerektirdiğini ortaya koydu. Ve aynı yılın Temmuz ayında, ikinci Mercury uçuşu sırasında, bu sorunlar için özel çözümler geliştirildi. Astronot Gus Grissom’un giysisine, bu tarz durumlara karşı tasarlanmış yeni sistemler entegre edildi. Sonuç olarak, uzay çağının ilk adımları, göründüğü kadar kusursuz ve pırıltılı değildi; insan faktörü ve onun günlük ihtiyaçları, bu büyük maceranın ayrılmaz bir parçasıydı. Bu olaylar, tarihi dönüm noktalarının aslında ne kadar sıradan ve günlük ihtiyaçlarla da iç içe geçtiğinin güzel bir örneği olarak hafızalara kazındı.