Cannes Film Festivali’nin bu giysi yasağı en iyi ihtimalle duyarsız, en kötü ihtimalle de kadın düşmanı olarak nitelenebilir. Hele ki kadınların bedenleri üzerindeki özerkliğinin dünya çapında tehdit altında olduğunu düşünürsek! Hailey Bieber, Tracee Ellis Ross ve Karlie Kloss gibi ünlülerin stilisti Karla Welch, “Kadınlara kendilerini nasıl ifade edeceklerini söylemek kimsenin hakkı değil” dedi.
Bu kuralların neden konulduğunu öğrenmek istedim. Basın ofisi bana, “Amaç, kıyafetleri düzenlemek değil, etkinliğin kurumsal çerçevesi ve Fransız yasalarına uygun olarak kırmızı halıda tam çıplaklığı yasaklamaktır. Kıyafetlerin aşırı hacimli olduğu durumlarda festival, kıyafetleri diğer konukların hareketini engelleyebilecek veya gösterim salonlarındaki oturma düzenini zorlaştırabilecek kişilerin girişini reddetme hakkını saklı tutar” yanıtını verdi.
Özellikle sinir bozucu olan, gösterilen filmlerde çıplaklık konusunda herhangi bir kural yokken, festivalin kadınların kırmızı halıda vücutlarını nasıl sergileyecekleri üzerinde kontrol sahibi olduğunu iddia etmesi. Görünüşe göre, bir yönetmen istediğinde bir aktörün soyunması sorun değil, ama bir kadın kendi isteğiyle vücudunu sergilemek istediğinde bu ahlak kurallarına aykırı oluyor.
Cannes festivali hiç bu kadar tutucu olmamıştı. Jane Birkin, 1974’te kalçalarının üstüne kadar yırtık bir elbiseyle ünlü merdivenlerden süzülerek indi. Madonna, 1991’de Jean Paul Gaultier iç çamaşırlarıyla halıda yürüdü. Ancak şimdi, 2025’te, meme ucunu hafifçe ortaya çıkaran bir elbise bir şekilde müstehcen olarak kabul ediliyor.
Bazıları, çıplaklık yasağının Bianca Censori’nin Grammy Ödülleri’nde giydiği tamamen şeffaf file elbiseye bir tepki olduğunu öne sürdü. Çevrimiçi moda yorumcusu Hanan Besovic, sağın yükselişini suçladı: “Her şey daha muhafazakar hale geliyor.” Cannes’ın hem konuklarını hem de izleyicilerini anlamadığını söyledi.
Adil olmak gerekirse, son yıllarda büyük etkinliklerde viral olmak için çıplak giyinme yarışı yaşanıyor.
Koleksiyonlarında sık sık şeffaf kumaşlar kullanan tasarımcı Sally LaPointe, “Bunun çok ileri gittiği ve modanın özünü yansıtmadığı örnekler var” dedi. LaPointe, bu tarzın kalıcı olacağını savunuyor: “Kadınlar güçlendi. Ne yapıp ne yapamayacaklarının söylenmesini istemiyorlar”.
Cannes’ın kararın, çıplak giyinme modasının yorgunluğunun habercisi olduğunu iddia etmek mümkün, ancak festivalin kıyafet kuralları notlarından sorumlu kişinin Batı modasının kültürel ve estetik değişimleri üzerinde söz sahibi olmaya yetkili olduğunu sanmıyorum. Bu da burada kontrolün kimde olduğu sorusunu gündeme getiriyor.
Lütfen, yönetim organları yetişkin kadınların, hatta yetişkin herkesin nasıl görünmesi, giyinmesi ve davranması gerektiğini dikte etmeye çalışmayın. Moda, sinema gibi, özgür ifadeyle ilgilidir. Kimsenin keyfini kaçırmayın.