Saray İmamoğlu eylemlerini soğutamıyor

Baram tatili 9 güne çıkarıldı diye her şey bitti mi sandın?
Ortada protesto görünmüyor diye mücadele sona erdi diye mi düşünüyorsun?
Bence yanılıyorsun.

Evet tatil bitti, herkes şehirlere döndü.
Tatil boyunca belki sen de sosyal medyada eğlenen arkadaşlarının story’lerini gördün. Bir an için “Acaba her şey unutuldu mu?” diye düşündün.
Ne yani, hayat gerçekten normalleşecek mi?

Hiç sanmıyorum.
Çünkü asıl mesele, toplumun ruhuna işlemiş büyüyen bir itiraz rüzgârı.
Zaten bu rüzgâr İmamoğlu’nun yelkenlerini doldurmasın diye aceleyle harekete geçtiler.
O yüzden bu kadar panik oldular.
O yüzden bu kadar hoyratça davrandılar.

“Demirtaş unutuldu, Özdağ unutuldu, bu da unutulur” diye düşündüler. Ama büyük bir hata yaptılar.
19 Mart darbesi, bardağı taşıran son damla oldu.

Saray rejimi şimdi kritik bir açmazla karşı karşıya:
Toplumdan gelen bu beklenmedik öfkeyi nasıl yöneteceklerini bilmiyorlar.
Soğutma taktiğine başvuruyorlar. Gündemi değiştirmeye çalışıyorlar. Yargı sopasını gösteriyorlar.
Ama nafile. Çünkü toplumsal muhalefet uyanık.
Ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in kararlı söylemleri, bu ateşi canlı tutuyor.

Evet, uzun soluklu mücadelelerde her gün aynı yoğunlukta geçmez.
Bir gün eylem olur, bir gün sessizlik.
Araya tatil story’leri, gündelik hayatın telaşı girer.
Ama bu mücadelenin bittiği anlamına gelmez.
Tam tersine…
Şimdi mücadele yeniden şekilleniyor, çeşitleniyor, yayılıyor.

Yeni eylem biçimleri, yaratıcı çıkışlar, gündemin kontrolünü bırakmayan dayanıklı bir irade…
Bunların hepsi bu sürecin bir parçası olacak.
Önemli olan, normalleşmeye direniş göstermek.
Sanki hiçbir şey olmamış gibi davrananlara karşı, sabırla ve inatla hakikati hatırlatmak.

Ve unutma, iktidar cephesinden gelen “Yeni düzene alışacaksınız, diz çökeceksiniz” türü tehditler ancak bu halkın iradesine çarparak parçalanır.

Çünkü asıl güç burada.
Sokakta, evde, okulda, sosyal medyada…
Kendi tarihini yazmak isteyen milyonların kalbinde.

Geleceğimizi belirlemek bizim elimizde.
Ve o gelecek, kimsenin lütfu değil.
Onu ya birlikte kuracağız…
Ya da başkalarının yazdığı senaryoya razı geleceğiz.

Tercih bizim.
Artık kimse eskisi gibi davranamaz.
Çünkü korku duvarı yıkıldı.
Ve bu mücadele, daha yeni başlıyor.