Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Kategoriler
Sosyal Medya

Falyalı’nın kara para aklama makinesi nasıl çalışıyordu?

Times of Malta, Kıbrıslı Türk iş insanı Halil Falyalı’nın milyonlarca dolarlık yasa dışı bahis şebekesi hakkında yeni bir haber yayımladı. Haberde Falyalı’nın ölümü ve derin bağlantıları da var

Times of Malta, Kıbrıslı Türk iş insanı Halil Falyalı'nın milyonlarca

Kıbrıslı Türk iş insanı Halil Falyalı’nın eski finans direktörü Cemil Önal, Falyalı’nın 75 milyon euroluk yasadışı bahis operasyonunu yönettiğinini ve merkezin Malta olduğunu öne sürdü. Uyuşturucudan gelen kara parayı akladığı iddiasıyla ABD tarafından aranan Falyalı, üç yıl önce Kuzey Kıbrıs’ta otomatik silahlı kişilerce vurularak hayatını kaybetmişti.

Falyalı, Girne’deki lüks Les Ambassadeurs Hotel, Casino ve Marina’nın sahibi olarak biliniyordu. Suikastin arkasındaki isim olduğu iddia edilen Falyalı’nın eski finans direktörü, Malta’nın “sınır ötesi yasadışı sanal bahis operasyonunun” önemli bir parçası olduğunu vurguladı.

Önal, OCCRP’ye (Organize Suç ve Yolsuzluk Raporlama Projesi) verdiği 20 saatlik mülakatta, Malta’nın yasadışı faaliyetler için neden tercih edildiğini açıkladı: “Malta’da bir şirket açmak 2.000 euro. Falyalı ailesi, Kıbrıs Rum tarafından hemen vekalet verip Malta’da 1 gün içinde avukat aracığıyla şirket açabiliyordu. Şirketi açtıktan sonra banka hesaplarınız oluyor ve bitcoininiz oluyor. Bitcoinlerinizi bozup banka hesabınıza yatırdığınızda Malta’da sorun olmuyor. Parayı temizlemiş oluyorsunuz.” Önal, şirket kurulduktan sonra banka hesaplarıyla birlikte bitcoinlerin kolayca dönüştürüldüğünü ve Malta’nın bu süreçte önemli bir rol oynadığını belirtti.

Önal, 2018’de Türkiye’deki savcılar tarafından hazırlanmış bir iddianamede, yasadışı bahisten elde edilen geliri aklayan bir suç örgütü kurmakla suçlandı. Aralık 2023’te Hollanda’da tutuklandı, Türkiye’ye iade edilmemek için mücadele ediyor. Önal, Türkiye ve Kuzey Kıbrıs’taki yetkililere yapılan ödemelerin kendisini hedef haline getirdiğini savunuyor.

Balkanlardan Malta’ya

Falyalı’nın öldürülmesinden sadece 10 ay sonra, dönemin Türkiye İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, yasadışı bahis operasyonuna yönelik düzenlenen baskında 40 milyon euro üzerinde mal varlığına el konulduğunu duyurdu. Bakan, Malta’nın bu operasyonlardaki rolüne dikkat çekerek, sanal bahis ve kripto paranın engelleri aşarak Balkanlar’dan Malta’ya kadar uzandığını ifade etti.

1,3 milyar Euro’luk kripto

Türkiye’de MASAK (Mali Suçları Araştırma Kurulu) Falyalı’ya yönelik yürüttüğü soruşturmalar sonucunda Malta dahil olmak üzere birçok yerde suç örgütü ile ilişkili kripto para cüzdanları tespit etti. 2018’den bu yana bu cüzdanlara 1,3 milyar Euro aktarıldığı belirlendi. Ayrıca Falyalı’nın Kasım 2020’de Malta’da bir kripto para hesabı açtığı da iddia ediliyor.

Falyalı’nın finans direktörü tarafından ismi zikredilen bir diğer kişi, Türkiye-ABD vatandaşı Ulaş Utku Bozdoğan. Bozdoğan, iddiaları şiddetle reddederek, Falyalı ile hiçbir ilişkisi olmadığını vurguladı. Ancak, Arnavutluk şirket kayıtlarına göre Bozdoğan, yasadışı bahisle bağlantılı BeteBet adlı bir bahis sitesinin ilk lisans sahibi olarak gösteriliyor.

Başka bir isim, Kıbrıslı Türk iş insanı Burak Başel. Şirket kayıtları, Başel’in de Universal Software Solutions şirketinin hissedarı olduğunu ortaya koyuyor. Başel, Falyalı ile herhangi bir bağlantısı olduğunu reddetti.

Hep bir adım öndeler

Önal, Falyalı organizasyonunun, yetkililerin herhangi bir siteyi tespit edip kapatması durumunda hızla alternatif bir web sitesine geçtiğini söylüyor.

Türkiye’deki operatörler yerel yetkililerden lisans almak zorunda ve AB ülkeleri de kumarı ulusal olarak düzenlemekte özgür.

Yetkililer bir siteyi kara listeye aldığında, organizasyon basit bir işlemle sitenin adını değiştiriyor ve yeni siteyi yayına alıyor.

Önal, “Ola ki birisi şikayet etti, [ve BeteBet web sitesi] kapandı. Bir anda, 16 saniye sonra BeteBet2 devreye girer. Bunlar zaten çok ucuz,” diye anlatıyor.

Paravan hesap sahipleri

Yasadışı sanal bahisin, bugün yılda yüzlerce milyar dolar getirdiği tahmin ediliyor. Ancak bu umulmadık kazanç beraberinde bir sorun getiriyor: büyük miktarlardaki nakit, bankaların ve polisin dikkatini çekmeden nasıl taşınır?

MASAK raporu ve ardından gelen iddianameye göre, Falyalı’nın iddia olunan örgütü binlerce kişiyi banka, kredi kartı, kripto ve sanal ödeme hesapları açmaları için tutuyor. Bunlar, kara para aklama uzmanlarının “paravan hesaplar” olarak adlandırdığı hesaplar. Temel fikir, oyuncuların ödemelerini farklı hesaplarda toplamak, ardından parayı, izleri gizlemek için çok sayıda ilgisiz hesap aracılığıyla aktarmak.

Paravan hesap sahipleri genellikle öğrenciler, emekliler, ev hanımları veya düşük ücretli işçilerden oluşuyor. Birçoğu, sosyal medyada gördükleri reklamların onları doldurabilecekleri formlara yönlendirmesi sayesinde bu işe bulaşıyor.

2018 yılında Önal ve diğerlerine karşı kara para aklama suçlamasıyla Türkiye’deki yetkililer tarafından hazırlanan ayrı bir iddianameye göre, bu kişilere telefonla birden fazla banka hesabı açma talimatı geliyor. Bu davanın bu yılın ilerleyen zamanlarında başlaması planlanıyor.

İddianamede yer alan bilgilere göre, bazı durumlarda motosikletli bir adam gelip bu kişilerden hesap bilgilerini ve banka kartlarını şahsen alıyor. Bu kişiler bunun karşılığında ayda yaklaşık 550 euro kazanıyor. Önal, güvenilir kişilerin hesap sahiplerinden oluşan grupları denetlediği ve her birinin para akışından komisyon aldığı piramit tarzı bir yapıyı tarif ediyor:

“Diyelim ki İngiltere’de çalışan grubumuzdan bahsediyorum… Ahmet benimle çalışan bir çocuk… Ahmet bir tane arkadaşına diyor ki ‘Bana kendi hesap numaranı ver. Beş yüz pound geldi’ diyor. [O] 500 pound’dan yüzde 10’unu alıyor – 50 pound, bana 450 pound nakit veriyor.”

Her on kişilik grup için, grubun “itaatkar” olmasını sağlamaktan sorumlu bir “kefil” var ve kendi yüzde 10’unu hesap sahipleriyle paylaşıyor.

Otomasyon ile binlerce transfer

MASAK raporunda, ön hesaplarda biriken paranın daha sonra birçok kez aktarıldığı belirtiliyor. Uzmanlar buna “katmanlama” adını veriyor. Yetkililer, 60 saniye içinde binlerce transfer yapıldığını ve bunun ancak otomasyon ile gerçekleştirilebileceği sonucuna varıyor. Raporda, paranın ya kripto varlıklara dönüştürüldüğü ya da ATM’lerden nakit olarak çekildiği belirtiliyor.

Önal, Avrupa ve diğer bölgelerdeki faaliyetlerinden toplanan paranın, örgütün daha özgürce faaliyet gösterebildiği Doğu Avrupa ve Kafkaslar’daki bölgesel merkezlerde toplandığını anlatıyor.