Ana Sayfa Arama Galeri Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
Sosyal Medya
Mustafa Kuleli

İmamoğlu’na darbe: Ya cesaret, ya esaret

Türkiye’de darbe oldu.
Erdoğan’ı yenecek Cumhurbaşkanı adayı gözaltına alındı.

İki ihtimal var önümüzde:
Ya bu adımı geri attırmak, ya da diktatörlük.

Başka bir yol yok.
Türkiye’de boğazı sıkılan Cumhuriyete nefes aldırmanın yolu o elleri demokrasinin gırtlağından çektirmek!
Ve bunu yapacak olan, biziz.

Evet, Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasıyla maalesef Türkiye artık karanlık bir döneme giriyor. Bu bir sinyal değil, bu bir ilân.
Ve buradan çıkmanın tek yolu, bedel ödemeyi göze almak.
Korkuyu yenmeden, bu düzen değişmez.

İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı seçimlerine sokulmaması Türkiye’nin artık Rusya tipi bir tek adam rejimi olduğunun gösterir: Seçimlerin sadece bir dekor, bir vitrin olduğu; sonucun önceden belirlendiği bir sistem.

Yani Erdoğan aslında açıkça şunu söylüyor:
“Ben bu iktidarı demokratik yollarla, seçimle bırakmam.”
Bunu nasıl diyebiliyor?
Çünkü gücü yetiyor da ondan.
Bu bir güç mücadelesi.

Ve bu güç mücadelesinde hâlâ hukuk konuşanlar var.
“Hukuk işler”, “Anayasa var”, “Başka adayla girelim”, “Erdoğan aslında korkuyor” diyenler…
Bitmiş ezberler, çürümüş söylemler.
Hâlâ muhalefet içinde birbirine laf çakanlar, hâlâ havalı görünme, espri yapma derdinde olan salaklar…
Gerçeklikten kopuklar.

Arkadaşlar, durum çok açık:
Önümüzdeki ihtimaller ya bu adımı geri attırmak ya diktatörlük.
Sonrası? Belki darbe, iç savaş, işgâl, yıkım.

Tekrar ediyorum: Türkiye’de boğazı sıkılan Cumhuriyet’e nefes aldırmanın yolu, o elleri demokrasinin gırtlağından çektirmektir.
Geri adım attırmak.
Boyun eğmemek.
Direnmek.

Bundan sonra ya cesaret, ya esaret.
Karar sizin…

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER