Ana Sayfa Arama Galeri Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
Sosyal Medya

5 yıl süren Covid mümkün

Salgın bitti ama virüs aramızda dolaşmaya devam ediyor: Virüsle enfekte olanların yüzde 5 ilâ 6’sı Covid’le hâlâ mücadele ediyor ve yorgunluk, baş ağrısı, beyin sisi, efor sonrası hâlsizlik gibi semptomlar yaşıyor

Salgın bitti ama virüs aramızda dolaşmaya devam ediyor: Virüsle enfekte

Birçok insan için Covid-19 pandemisi geçmişte kalmış gibi görünüyor. Ancak milyonlar için bu durum henüz sona ermiş değil. Covid-19’un ortaya çıkışından beş yıl sonra, kalıcı semptomları olanlar hâlâ hayatlarını eskisi gibi yaşayamıyor. Pandeminin ilk birkaç ayında uzun Covid’in ortaya çıkması, bazı insanların virüsle enfekte olduktan sonra neden kalıcı semptomlar geliştirdiğine dair bir araştırma patlamasına yol açtı. 5 yıl sonra, uzun Covid’in ne kadar yaygın olduğu ve altında yatan mekanizmalar hakkında artan bir netlik var. Daha az net olan ise kaç kişinin iyileştiği ve bunun en iyi nasıl tedavi edileceği.

Dünya Sağlık Örgütü uzun Covid’i, ilk enfeksiyondan üç ay sonra devam eden veya alternatif bir açıklama olmaksızın bu noktadan sonra gelişen semptomlar olarak tanımlıyor. Uzun Covid’in semptomları çeşitli; en yaygın olanları yorgunluk, baş ağrısı, beyin sisi ve efor sonrası hâlsizlik. Yani az miktarda fiziksel aktivite bile ciddi yorgunluğa neden olabilir. Başlangıçta, uzun Covid’in ne kadar yaygın olduğu konusunda pek çok tartışma vardı, ancak şimdi kabaca bir fikir birliği oluşmuş durumda. St Louis Sağlık Bakım Merkezi’nden Ziyad Al-Aly, virüsle enfekte olan kişilerin yaklaşık yüzde 5 ila 6’sında uzun Covid geliştiğini söylüyor. Bu oran bazı erken tahminlerden daha düşük olsa da, “önemsiz bir sayı değil” diyor. Bazı insanlar, özellikle de kadınlar ve orta yaşlılar daha savunmasız.

Yeni varyantlar zararsız

İngiltere’deki Southampton Üniversitesi’nden Nisreen Alwan, ilk enfeksiyondan sonra riskin ortadan kalkmadığını vurguluyor. Covid-19’a ilk kez yakalanmak en büyük riski oluşturuyor, ancak Alwan ve meslektaşlarının 2023’te İngiltere’de 100 binden fazla vaka üzerinde yaptıkları bir çalışmada buldukları gibi, sonraki enfeksiyonlarda da risk artıyor. İşin iyi tarafı, Covid’in yeni varyantlarının, pandeminin başlarında dolaşımda olanlara kıyasla uzun Covid’i tetikleme olasılığı daha düşük. Al-Aly, “Bu virüs üç, dört yıl önceki virüsle aynı değil” diyor. Geçen yıl temmuz ayında yayınlanan bir çalışmada, Ali ve meslektaşları, aşılanmamış kişilerde uzun Covid riskinin, erken Alfa varyantının dolaşımda olduğu zamandan Delta ve Omikron ile yer değiştirdiği zamana kadar azaldığını buldu. Ayrıca aşıların riski düşürdüğü de açık.

14 ay sonra hâlâ vücutta

Bazı vakalarda Covid virüsü vücutta kalmaya devam ediyor. Pandeminin başlarında bunun pek olası olmadığına inanılıyordu. Ancak New York Mount Sinai’deki Icahn Tıp Fakültesi’nden David Putrino, virüslerin tamamının ya da bir kısmının vücudun çeşitli bölgelerinde kalabildiğini gösteren çok sayıda iyi yürütülmüş çalışma olduğunu belirtiyor. Geçen yıl ekim ayında yayınlanan bir çalışmada Putrino ve meslektaşları, virüsün antijenleri olarak adlandırılan moleküllerin enfeksiyondan 14 ay sonrasına kadar insanların kanında tespit edilebildiğini ve bu durumun uzun süre Covid olanlarda daha yaygın olduğunu buldular. Şimdi sorulması gereken soru, bunun neden semptomlara yol açtığı ve neden bazı insanların etkilenmediği. Ek enfeksiyonlar da riske katkıda bulunabilir. Putrino, herpes ve Epstein-Barr gibi virüslerin vücutta yıllarca kaldığını, “pek sorun yaratmadığını”, ancak Covid-19’un bir şekilde onları harekete geçirdiğini söylüyor. Putrino, “Birdenbire semptomlar ortaya çıkıyor. Önceden gizli kalmış patojenler yeniden aktif hâle geliyor” diyor.

Diğer mekanizmalar vücudun kendisine karşı döndüğünü gösteriyor. Çok tartışılan bir bulgu, uzun Covid’li kişilerin kan pıhtılaşmasına eğilimli görünmesi, kan dolaşımlarında genellikle daha küçük kan damarlarını tıkayabilecek, iltihaplanmaya neden olabilecek veya damar duvarlarına zarar verebilecek küçük mikro pıhtılar bulunması. Bu, bağışıklık sisteminin bir şekilde yanlış çalışmasından kaynaklanıyor olabilir ya da virüsün vücutta kalmaya devam etmesinin bir sonucu olabilir. İkinci durumda, pıhtılaşmayı tedavi etmek bazı semptomları hafifletebilir, ancak virüsü ortadan kaldırmaz veya uzun Covid’i tedavi etmez.

Uzun Covid ayrıca bağışıklık sistemindeki bozulmalarla da güçlü bir şekilde ilişkili. Bağışıklık sisteminin vücuda saldırmasına neden olan otoantikorların önemine dair kanıtlar birikmiş durumda. Uzun Covid’i işaret eden yorgunluğun bir kısmı enerji eksikliğinden kaynaklanıyor olabilir. Hücrelerimizde enerji sağlayan mitokondriler var. Al-Aly, “Uzun Covid’li kişilerde bir çeşit mitokondriyal işlev bozukluğu yaşanıyor” diyor. Geçen yıl bir araştırma ekibi, uzun Covid ile ilişkili efor sonrası yorgunluğu olan kişilerde kas anomalileri olduğunu ve bunun da mitokondrilerinin düzgün çalışmadığını gösterdiğini belirledi.

10. yılda aynı olur mu?

Uzmanlara göre uzun Covid’in tedavisi konusunda önümüzde uzun bir yol var gibi görünüyor. Tek bir tedaviye odaklanan geleneksel denemeler çok uzun sürecek, çünkü ayıklanması gereken çok potansiyel tedavi var ve uzun Covid çok çeşitli. Al-Aly, araştırmacılar geleneksel paradigmaya sadık kalırsa, Covid-19’un 10’uncu yıldönümünde de aynı konumda olacağımızı söylüyor.

Kaynak: https://www.newscientist.com/article/mg26435242-400-five-years-on-have-we-learned-the-lessons-of-covid-19