Silivri’deki Ümit Özdağ Dava Sürecinde Karar Bekleniyor

Ümit Özdağ’ın Tutukluluk Durumu ve Dava Süreci

Son zamanlarda siyasi gündemi meşgul eden önemli bir gelişme de, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın 148 gündür devam eden tutukluluğu ile ilgilidir. Özdağ, sosyal medya paylaşımları ve yaptığı açıklamalar nedeniyle “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik ettiği” suçlamasıyla gözaltına alınmış ve tutuklanmıştır. Bu süreçte, Özdağ’ın duruşması ikinci kez Silivri Cezaevi’nde gerçekleştirilecek olup, karar aşamasına yaklaşılmaktadır.

Özdağ’ın tutuklanma gerekçesi, 19 Ocak’ta Antalya’da gerçekleşen ve partisinin İl Başkanları İstişare Toplantısı’nda yaptığı konuşmada dile getirdiği sözlerdir. Bu konuşmada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik “Son bin yılda gerçekleşen hiçbir Haçlı Seferi, Erdoğan’ın ve AKP’nin Türk milletine ve Türk devletine verdiği zararı vermemiştir” ifadeleri dikkat çekmişti. Bu açıklamalar, kısa süre sonra Ankara’da gözaltına alınmasına neden olmuştur.

Özdağ, gözaltına alınmasının ardından “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme” suçlamasıyla tutuklanmış ve hakkında toplam 17 Şubat’ta dosya ayrılarak, “cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla 4 yıl 8 aya kadar hapis istemiyle yargılanmaya başlanmıştır. Bu süreçte, Özdağ hakkında açılan davalar İstanbul 35. Asliye Ceza Mahkemesi ve İstanbul 18. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından takip edilmektedir. Özdağ’ın tutukluluğu sırasında, Silivri’deki Marmara Kapalı Cezaevi’nde gerçekleştirilen duruşmaları birçok siyasi lider ve parti temsilcisi ilgiyle izlemektedir.

İlk Duruşma ve Gelişmeler

İlk duruşma, 6 gün önce, yani 11 Haziran tarihinde gerçekleşti. Bu duruşmada, Özdağ yaklaşık iki buçuk saat süren ve 51 sayfalık savunmasını yaptı. Savunmasında, kendisine yöneltilen suçlamalara karşı çok net ve güçlü ifadeler kullandı. Ayrıca, savcılık tarafından hazırlanan esas hakkındaki mütalaaya da cevap verdi ve tutukluluğunun devam etmesi yönünde görüş bildirildi.

Özdağ, duruşma sırasında yaptığı savunmada şu ifadeleri kullandı: “Savcılığın mütalaasını hayretle dinledim. Bu olayları kışkırtığıma dair hiçbir somut kanıt yok. Hiçbirisinde Türk Ceza Kanunu’nun 216. maddesinin öngördüğü suç unsuru bulunmamaktadır. Savcılık, tek kişilik hücrede yatmamı talep ediyor. Bu, hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmaz. Muhalif olmak suç değildir ve bu nedenle yargı önünde adalet arayışım devam edecektir.” Ayrıca, savunmasında, temel hak ve özgürlüklerin askıya alınmasının demokratik ilkelerle bağdaşmadığını vurguladı. Bu duruşma, siyasi çevreler tarafından yakından takip edilmekte olup, önemli bir hukuki ve siyasi gelişme olarak görülmektedir.

Gelecek Duruşma ve Beklentiler

İkinci duruşmanın ne zaman yapılacağı ve mahkemenin kararını nasıl vereceği merak konusu olmuştur. Siyasi analistler ve hukukçular, Özdağ’ın tutukluluğunun devam edip etmeyeceği konusunda çeşitli görüşler bildirmektedir. Mahkeme, önümüzdeki günlerde yapacağı karar ile bu süreci netleştirecek olup, siyasi aktörler de bu gelişmeleri yakından takip etmektedir.

Sonuç olarak, Ümit Özdağ’ın hukuki sürecinin yanı sıra, siyasi yelpazede de önemli yankılar uyandırdığı bu olay, Türkiye’nin temel hak ve özgürlükler alanında yaşanan güncel tartışmalara ışık tutmaktadır.