Türkiye’de Uzun Süredir Gündemde Olan Narin Güran Cinayetiyle İlgili Yeni Rapor Açıklaması
Türkiye’nin çeşitli kamuoyları ve adli çevrelerinde yoğun tartışmalara neden olan Narin Güran cinayetine ilişkin hazırlanan yeni ve detaylı bir rapor, önceki raporların içerdiği hataları ve eksiklikleri ortaya çıkardı. Bu yeni rapor, olayın aydınlatılması adına önemli bir dönüm noktası olabilecek nitelikte. Uygulanan kamera incelemeleri ve teknik analizler neticesinde, olayın görgü tanıklarının ifadeleri ve önceki raporlar karşılaştırıldığında, farklı sonuçlara ulaşılmıştır.
Kamera Görüntüleri ve Teknik İncelemeler
Avukat Onur Akdağ tarafından temyiz dilekçesine eklenen ve Hindistan merkezli Brilliant Forensic Investigation (BFI) adlı adli bilişim şirketi tarafından hazırlanan 122 sayfalık rapor, olay sırasında kaydedilen görüntülerin detaylı analizini içermektedir. Rapora göre, kız çocuğunun kaçırıldığı nokta, Nevzat Bahtiyar’ın evine yakın bir bölge olup, çocuğun baba evine ulaşmadığı açıkça ortaya konmuştur. Ayrıca, daha önce hazırlanan Ulusal Kriminal Büro (UKB) ve Alman uzmanlar tarafından hazırlanan raporların, görüntü analizindeki hatalar ve yanlış hesaplamalar nedeniyle güvenilirliğinin düşük olduğu vurgulanmıştır.
Gölge ve Hareket Analizi
Görüntüler üzerinde yapılan karşılaştırmalar ve detaylı analizler sonucunda, okul kamerasında 21 Ağustos 2024 günü saat 15.15.09’da kız çocuğunun koyu renkli tişört ve şort giydiği, omuzunda çapraz çanta taşıdığı net şekilde tespit edilmiştir. Bu görüntülerin gerçek zaman dilimiyle karşılaştırıldığında, saat 15.11.09’a denk geldiği belirlenmiştir. Ayrıca, patikada yürüyen çocuğun yakınında büyük ve küçük gölge karşılaştırmaları yapılarak, büyük gölgenin Nevzat Bahtiyar’a ait olma ihtimalinin yüksek olduğu, küçük gölgenin ise olay sırasında aniden kaybolduğu ve bu durumun çocuğun kaçırılma ihtimalini güçlendirdiği ortaya konmuştur.
Olay Yeri ve Çevresinde Gelişmeler
Ev ve çevresinde yapılan incelemelerde, Narin Güran’ın 15.16.00 ile 15.40.45 saatleri arasında evine dönüşüne dair herhangi bir insan hareketi veya araç giriş-çıkışına rastlanmamıştır. Ayrıca, çocuk ve ailesinin ev çevresinde herhangi bir hareketlilik gözlemlenmemiştir. Nevzat Bahtiyar’ın cesedini Arif Güran’ın evinden alıp, ahırına taşıdığı yönündeki ifadesi ise, kamera kayıtlarıyla çelişmekte olup, görüntülerde bu hareketin tespit edilmediği belirtilmiştir. Ayrıca, saat 15.41.27’de köyden yaklaşık 300 metre uzaklıkta, stabilize yolda koyu renkli aracın çıkış yaptığı ve bu aracın olay saatlerinde köyden ayrılan tek araç olduğu ifade edilmiştir. Bu hareket, Dara-2 Askeri Üssü güvenlik kameralarına da yansıyarak olaya ilişkin yeni ipuçları sunmuştur.
Olayın Detayları ve Dava Süreci
21 Ağustos 2024 tarihinde, Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe Mahallesi’nde kaybolan Narin Güran’ın cesedi, 19. gün sonunda dere yatağında, çuval içerisinde ve üzeri ağır taşlarla kapatılmış halde bulunmuştur. Olay sonrası, dört kişi hakkında dava açılmıştır. Amca Salim Güran, anne Yüksel Güran, ağabeyi Enes Güran ve komşuları Nevzat Bahtiyar, olayın ardından gözaltına alınmış ve ifadesi alınmıştır. Salim Güran, cesedi dere yatağına taşıdığını itiraf etmiş, diğer sanıklar ise olay yerinden uzaklaşmış ve suçlarıyla ilgili çeşitli ifadeler vermiştir. Mahkeme, 28 Aralık 2024’te görülen duruşmada, suçun işlendiği gerekçesiyle sanıkların cezalandırılmasına karar vermiştir. Salim Güran ve diğerleri, “İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmıştır. Nevzat Bahtiyar ise, “Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme” suçundan 4 yıl 6 ay hapisle cezalandırılmıştır.
İstinaf ve Kararın Temyizi
Sanıkların ve tarafların itirazları doğrultusunda, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi, 26 Mayıs 2025 tarihinde, mahkemenin sanıklar hakkında verdiği hapis cezalarını oy çokluğuyla onamıştır. Ancak, mahkeme başkanı, bazı önemli gerekçelerle karara şerh koyarak, kamera kayıtlarının ve delillerin eksik ve yetersiz incelendiğine dikkat çekmiştir. Özellikle, Nevzat Bahtiyar’ın hareketlerinin detaylı görüntü analizleriyle netleştirilmesi gerektiği vurgulanmış ve bilimsel delillerin yetersizliği nedeniyle kararın yeniden gözden geçirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, anne, ağabey ve amcanın olayın gerçekleştiği sırada birlikte hareket ederek, Narin Güran’ı öldürdükleri iddiası, hayatın olağan akışına ve olayın gerçeklerine aykırı olarak değerlendirilmiştir. Bu eksiklikler ve delil yetersizlikleri nedeniyle, davanın tekrar incelenmesi ve delillerin detaylı şekilde gözden geçirilmesi talep edilmiştir.
Toplumsal Tepki ve Gelişmeler
Narin Güran’ın ölümünün ardından, toplumda büyük bir infial oluşmuş ve olayın adil şekilde aydınlatılması talebiyle çeşitli gösteriler ve yürüyüşler düzenlenmiştir. Olayın mağduru olan kız çocuğunun fotoğraflarını taşıyan vatandaşlar, adaletin sağlanması adına seslerini duyurmaya devam etmektedirler. Bu süreçte, ailelerin ve sivil toplum kuruluşlarının talepleri, adli makamların dikkatine sunulmuş, olayın tüm yönleriyle araştırılması ve gerekirse yeniden yargılanması istenmiştir.