Ayşe Barım’ın Gözaltı ve Tutukluluk Süreci
Televizyon sektöründe tekelleşme suçlamasıyla gözaltına alınan ve yaklaşık 12 yıl önceki Gezi Parkı eylemlerine sanatçıları yönlendirdiği gerekçesiyle “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım” suçlamasıyla tutuklanan menajer ve ID iletişim sahibi Ayşe Barım, 162 gün sonra ilk kez hakim karşısına çıktı. Yapılan ilk duruşmada tutukluluk halinin devamına karar verildi ve davanın 1 Ekim’de devam etmesine hükmedildi.
Barım’ın Sağlık Durumu ve Savunması
Duruşmada gözyaşlarını tutamayan Ayşe Barım, savunmasında kendini şu sözlerle ifade etti: “Ben Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmaya yönelik hiçbir girişimde bulunmadım, yardım etmedim. Buraya gelmeden önce ciddi sağlık sorunlarım var; kalp rahatsızlıklarım ve beyin anevrizmam bulunuyor. Kalbimde altı farklı hastalık tespit edildi. Şu an oldukça zor koşullarda yaşam mücadelesi veriyorum. Yaşam hakkımı geri istiyorum, onurum ve itibarım her şeyim elimden alındı. Adaletinize ve vicdanınıza güveniyorum.”
2013 Yılında Gezi Eylemlerine Katılım ve İddialar
Barım, 2013 yılında ID İletişim’in 43 oyuncusu ile çalıştığını ve o dönemde sadece birkaç ismin Gezi Parkı’na katıldığını belirtti. “Oyuncularımın sadece bir kısmı kendi isteğiyle oraya gitti. O dönemlerde birçok ünlü isim setlerde birlikteydi ve basın da sürekli oradaydı. Bu nedenle oyuncularımızın açıklama yapması gerekiyordu ve bu oldukça spontane gerçekleşti,” dedi.
Sanatçılara ve Kamuoyuna Yönelik Destek ve Eleştiriler
Barım’a destek amacıyla birçok ünlü isim adliyeye geldi. Bunlar arasında Halit Ergenç, Bergüzar Korel, Ezgi Mola gibi sanatçılar vardı. Barım’ın sağlık durumunun kötüleştiği ve cezaevinde zayıfladığı gözlemlendi.
İddianame ve Suçlamalar
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Barım’ın “Sanatçıları organize ettiği, medya aracılığıyla kamuoyunu yönlendirdiği ve eylemlerin organizasyonuna katkı sağladığı” iddia ediliyor. Ayrıca, Gezi Parkı olaylarıyla ilgili suçlamalar kapsamında 22 yıl 6 aydan 30 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Ayşe Barım’ın Savunması ve İddialara Yanıtı
Barım, savunmasında kendisine yöneltilen suçlamaların asılsız olduğunu ve bunların sosyal medyada kimliği belirsiz kişiler tarafından yayıldığını belirtti. “23 yıldır menajerlik yapıyorum ve kariyerimde büyük başarılara imza attım. Ancak son zamanlarda hakkımda sosyal medyada iftira kampanyaları başlatıldı,” dedi.
İddianamede yer alan ve 2013 yılında ID İletişim’de çalışan 43 oyuncunun sadece 13’ünün Gezi Parkı’na katıldığını vurgulayan Barım, “Ben sadece o gün setten izin alıp, birkaç arkadaşım ve oyuncularımla oraya gittim. O dönemde birçok ünlü isim her gün Gezi Parkı’na gidiyordu. Basın da sürekli oradaydı ve oyuncularımız kendi istekleriyle açıklama yapmak zorunda kaldı,” diye ekledi.
Osman Kavala ile İlişkisi ve Tanıklıklar
Barım, “2013’te Osman Kavala’yı tanımadığını” ve onunla ilk kez 2014’te tanıştığını ifade etti. Ayrıca, Kavala ile görüşmesinin Fatih Akın’ın çektiği bir film üzerine olduğunu ve kendisinin bu konuda herhangi bir suçlamayla bağlantısı olmadığını belirtti.
Tanıkların Beyanları ve Sektör Temsilcilerinin Görüşleri
- Banu Kamil Zeytinoğlu: “Örgütlenme konusunda bilgim yok, Gezi Parkı’nda fiilen bulunmadım. Sadece o bölgeden geçiyordum, başka bir katkım olmadı.”
- Metin Yıldız: “Ayşe Barım’ı tanımıyorum, olaylar hakkında bilgim yok.”
- Şebnem Sönmez: “Gezi Parkı’na katılmamda Ayşe Barım’ın katkısı bulunmamaktadır.”
Ayşe Barım Kimdir?
Türkiye’de dizi ve sinema oyuncularına menajerlik hizmeti veren ID İletişim adlı şirketin kurucusu ve yöneticisi olan Ayşe Barım, Gezi Parkı soruşturması kapsamında tutuklanmadan önce sektörde tekelleşme iddialarına konu olmuş, şirketine yönelik incelemeler başlatılmıştı. Geniş oyuncu portföyü ve sektördeki etkinliğiyle tanınan Barım’ın tutuklanması, sanat camiasında büyük ses getirmiş ve pek çok sanatçı tarafından tepkiyle karşılanmıştı.