Nöbetçi Eczaneler
Öcalan’a Özgürlük ve Demokratik Çözüm Talepleri
Süleymaniye kentinde gerçekleşen sembolik silah bırakma törenine katılan ve PKK’nın KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı olan Besê Hozat, uluslararası haber ajansı AFP’ye yaptığı açıklamalarda, sürecin ilerleyebilmesi için Türkiye’nin önemli adımlar atması gerektiğine vurgu yaptı. Hozat, “Türk devleti, PKK’ya demokratik siyasete katılma hakkı tanımalı. Demokratik bir ortamda siyaset yapmak için Türkiye’ye hazır ve istekliyiz” diyerek, PKK’lilerin güven içinde Türkiye’ye dönebilmeleri için yasal reformların gerekliliğine işaret etti.
Süleymaniye’deki Törende Silahlar Yakılıyor
PKK’lılar, törende sırasıyla silahlarını yakmak üzere uygun bir kazanın içine koydular. Bu sembolik eylem, yaklaşık 50 yıldır devam eden silahlı mücadelenin sona erdiğine dair önemli bir adım olarak değerlendirildi. Törende yer alan PKK üyeleri, yakın zamanda gerçekleşen bu tarihi etkinlikte, özgürlük ve barış mesajları verdiler. Fotoğraflarda, PKK’lıların silahlarını yakarken gösterilen kararlılık ve umut gözlemlerle kaydedildi. DW, AFP, CÖ ve DAA kaynakları bu önemli olayın detaylarını aktardı.
Öcalan’ın Serbest Bırakılması ve Demokratik Çözüm Süreci
Hozat, PKK’nın silahlı mücadele sürecinin demokratik siyasete dönüşebilmesi için Türkiye’nin PKK lideri Abdullah Öcalan’ı serbest bırakması gerektiğini vurguladı. “Bu süreci özgürce yönetebilmek için Öcalan’ın serbest bırakılması şarttır” diyen Hozat, “Eğer bu adım atılmazsa, sürecin başarıyla ilerlemesi zor olur” şeklinde görüş belirtti. Ayrıca, kapsamlı ve ciddi yasal reformların hayata geçirilmesiyle PKK’lıların güvenli bir şekilde Türkiye’ye dönüp, siyasete katılabileceğine inandığını dile getirdi.
PKK’nın Çıkış Noktası ve Günümüz Durumu
PKK, yaklaşık 50 yıldır sürdürülen silahlı eylemlerine son vermek amacıyla düzenlenen bu sembolik törenle, örgütün silahlı mücadeleden siyasi sürece geçişine önemli bir adım attı. Abdullah Öcalan’ın çağrısı üzerine, 30 kişilik bir grup Süleymaniye’de bir araya gelerek, silahlarını yakıp imha etti. Bu olay, örgütün barış ve çözüm yoluna girdiğinin göstergesi olarak kayıtlara geçti.