Ana Sayfa Arama Galeri Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
Sosyal Medya

Yüksek kaliteli kararlar için iyi uyku şart

Londra’daki Heathrow Havalimanı’nın dibinde yangın çıktığında, CEO’nun nöbeti yardımcısına bırakıp uyumaya gittiğine dair haberler tartışma yarattı. CEO doğrusunu mu yapmıştı? Musk ve türevlerinin aksine Bezos gibi uykuya hakkını teslim etmek mi gerek? The Financial Times’tan Emma Jacobs yazdı

Londra’daki Heathrow Havalimanı’nın dibinde yangın çıktığında, CEO’nun nöbeti yardımcısına bırakıp

İş başında uyumak mı! Heathrow CEO’su Thomas Woldbye’nin yakındaki bir elektrik trafo merkezinde yangın çıkmasından saatler sonra, yani krizin tam ortasında İngiltere’nin en büyük havalimanını kapatma kararını yardımcısına bırakıp gittiğini The Sunday Times’ta okuyan birçok insan bu tepkiyi verdi. Bazıları, böyle bir durumda insanın nasıl uyuyabildiğine şaşırdı. Ulaştırma Bakanı Heidi Alexander LBC Radyosu’na “Zamanında oldukça stresli durumlarla baş etmek zorunda kaldım. Dürüst olmak gerekirse muhtemelen bu durumda da gözümü yumamazdım” dedi.

CEO Woldbye daha sonra Financial Times’a yaptığı açıklamada yangın başlamadan önce, yani saat 11’de yattığını söyledi. Peki gerçekten yazıldığı gibi davrandıysa bile, bu o kadar da kötü bir tavır mıdır?

Londra’daki Uyku Okulu’nun kurucusu “The Sleep Book” adlı kitabın da yazarı Guy Meadows öyle düşünmüyor. Görüştüğümüzde bana “2025 yılında hâlâ bunu konuştuğumuza inanamıyorum. Bundan usandım” dedi.

Çünkü şirketlerin uyku ile performans, problem çözme ve karar verme arasındaki ilişkiyi daha iyi anlaması nedeniyle “uyumak hile yapmaktır” şeklindeki eski zihniyetin artık gerilediğini düşünüyormuş.

Krizlerin can sıkıcı yanı, ne kadar süreceğini kimsenin bilememesi. Avrupa Yönetim ve Teknoloji Okulu’ndan yönetim uygulamaları profesörü Jan Hagen şöyle diyor: “Bir CEO’nun gece 12.30’da sorumluluğu iyi dinlenmiş ve nitelikli bir ikinci komutana, hatta daha da iyisi, bir kriz ekibine devretmesi mantıklıdır.”

Hagen’e göre bir liderin krizdeki rolünün önemli bir yönü de hem kendisi hem de ekibi için yeterli dinlenme süreleri sağlamak. “İdeal olan, kuruluşların farklı senaryolar için eğitim alması ve karar alma yetkisine sahip kriz ekipleri oluşturması” diyor.

Akademisyen, kritik altyapıdan sorumlu işletmelerin sekiz saatlik vardiyalar halinde çalışacak en az üç ekibe sahip olması gerektiğini belirterek “Apollo 13 vakasında, özel işlevler için kurulan diğer birçok ekibin yanı sıra, uçuş direktörü işlevi için dört ekip bile kurulmuştu” diye anımsatıyor.

Sonuçta CEO’lar büyük kararlar vermek karşılığında çok iyi maaş alıyorlar ve sonuçta sorumluluk onlarda. Ancak “Meltdown: Why Our Systems Fail and What We Can Do About It” kitabının yazarlarından Chris Clearfield liderliğin “bir yönüyle bizzat odada yokken dahi işleri halletmek” olduğunu savunuyor.

Hagen’e göre işin özü, “yorgunluğun insan performansı üzerinde alkolle kıyaslanabilecek kadar insanı düşüren bir etkiye sahip olması.”

Uykusuz pilotla uçmak gibi

Yorgunluk, bugüne dek Çernobil nükleer santralindeki kaza ve Exxon Valdez petrol sızıntısı da dahil olmak üzere bir dizi felaketle ilişkilendirildi. Pilotun yorgunluk nedeniyle zorlandığını bilseniz o uçağa biner miydiniz? Hayır. Zaten pilotların yeterli dinlenme planlaması yapma zorunluluğu da bundan kaynaklanıyor.

Seçim gecesi boyunca ayakta kalan, konuşmalar yapan ve görüşmelere giren politikacıları izlediğimde, biraz dehşete kapılıyorum. Bir araştırmacı, siyasi zirve maratonlarının kötü sonuçlar doğurduğunu yazmıştı: “Etki altında karar almak, herkes için kötüdür. Bu, karar vericilere zarar verir. Müzakereleri engelleme, mantıksızca risk alan politikalar üretme ihtimalini yükseltir.”

CEO’lara iyi uyku dersi

Meadows her yıl dört büyük danışmanlık şirketinde, genellikle gece geç saatlerde telefon görüşmeleri yürüten ve farklı saat dilimleri arasında uçuşlar yapan yöneticilerle uykunun liderliği geliştirmede oynadığı rol üzerine atölye çalışmaları düzenliyor.

Tartışma konularından biri de mola vermemelerinin kültürel ya da mükemmeliyetçilik gibi psikolojik nedenleri. Biraz dinlenmek için başkalarının yargılarını göze almanın güç gerektirdiğini söylüyor.

Pandemi döneminde, sağlıklı yaşamın kurumsal gündemde yükselmesiyle cezalandırıcı çalışma saatlerini kutsayan koşuşturma kültürü bir süreliğine ortadan kalkıyor gibi göründü. Meadows, insanlar doğal programlarına uyum sağlayınca ve gece kuşları ile erkenciler kendi kişisel düzenlerine göre çalışınca üretkenliğin arttığının fark edildiğini gözlemiş.

Bezos işe 10.00’da başlıyor

Herkesin sirkadiyen döngüsünün farklı olduğuna işaret eden Meadows “Evrimsel açıdan bakıldığında da geç uyuyanlar geceleri nöbet tutabildikleri için bu sistem mantıklı” diyor.

Ancak şu günlerde uykunun kaybedenlere göre olduğuna dair eski inancın hayatımıza geri dönmesinden korkuyorum. Elon Musk ve Donald Trump beyaz yaka çalışma kültürüyle böbürlenmeyi seviyor.

Belki de bir başka teknoloji oligarkından, Jeff Bezos’tan rehberlik almalıyız. Bezos bir keresinde sekiz saat uykuya ihtiyaç duyduğunu, ilk toplantısını sabah 10’da yaparak “oyalanmaya” zaman tanıdığını belirtmişti.

Amazon’un sahibi Besoz’un da dediği gibi “Üst düzey bir yönetici olarak, az sayıda fakat yüksek kaliteli karar vermek için para alıyorsunuz. Yorgun ya da huysuz olduğunuz için bu kararların kalitesi düşecekse, çalıştığınız şirket için buna gerçekten değer mi?”