Ana Sayfa Arama Galeri Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
Sosyal Medya

Apple’ın Yeni Çılgın Hedefi: iPhone ve Vision Pro’yu Beyin Gücüyle Kontrol Etmenin Sırrı!

Apple’ın yeni hedefi: iPhone ve Vision Pro’nun beyin gücüyle kontrol edilmesi! Geleceğin teknolojisini keşfetmek için hemen tıkla ve bilinmeyenleri öğren.

Apple'ın yeni hedefi: iPhone ve Vision Pro'nun beyin gücüyle kontrol

Apple, Geleceğin Teknolojisine Bir Adım Daha Yaklaşıyor: Beyin-Bilgisayar Arayüzleri (BCI)

Teknolojinin sınırlarını zorlayan Apple, yeni ve heyecan verici bir projeyle karşımıza çıkmaya hazırlanıyor. Bu proje, özellikle hareket kabiliyeti kısıtlı bireylerin günlük yaşamını dönüştürecek, iPhone, iPad ve Vision Pro gibi en gelişmiş cihazları doğrudan beyin sinyalleriyle kontrol edebilmelerini sağlayacak bir beyin-bilgisayar arayüzü (BCI) teknolojisini kapsıyor. Bu gelişme, sadece teknolojiyi değil, insan yaşamını da köklü biçimde değiştirmeye aday.

Synchron ve Apple İş Birliği: Bir Teknoloji Devri

Apple’ın bu alandaki en büyük ortaklarından biri, New York merkezli biyoteknoloji devi Synchron oldu. Jeff Bezos ve Bill Gates gibi teknoloji ikonlarının da destek verdiği bu şirket, BCI teknolojilerinde öncülük eden, dikkat çekici bir girişim. Synchron’un geliştirdiği yenilikçi çözümler, Apple ile ortaklık kurarak, bu teknolojiyi daha erişilebilir ve geniş kitlelere ulaştırmayı hedefliyor. Önümüzdeki yıllarda, bu birlikteliğin sektörde büyük bir devrim yaratması bekleniyor.

Neuralink ve Synchron: Farklı Yaklaşımlar, Ortak Amaçlar

Neuralink’in kurucusu Elon Musk’ın geliştirdiği beyin implantları, sektörde oldukça tanınıyor. Neuralink’in N1 cihazı, beyin içine yerleştirilen, oldukça sofistike ve invaziv bir çözümdür. Buna karşılık, Synchron’un geliştirdiği Stentrode cihazı ise, beynin içine değil, damarlar aracılığıyla beynin yüzeyine konumlandırılıyor ve bu da daha az riskli bir yöntem anlamına geliyor. Bu sayede, açık beyin ameliyatlarına gerek kalmadan, hastaların beyin sinyalleri topluyor ve bu verileri çeşitli cihazlara entegre ediyor.

Stentrode’un Erişilebilirliği ve Kullanım Kolaylığı

Stentrode, kullanıcıların hareket özgürlüğünü artırmakla kalmıyor; aynı zamanda Apple’ın mevcut erişilebilirlik özellikleriyle kusursuz bir uyum sağlıyor. Örneğin, Mac cihazlarda joystick veya diğer harici kontrol cihazlarıyla yapılan işlemler, artık beyin sinyalleriyle de gerçekleştirilebiliyor. Synchron’un şu ana kadar 10’dan fazla hastaya implant yerleştirmesi ve olumlu sonuçlar alması, teknolojinin güvenilirliğini ve potansiyelini gözler önüne seriyor.

Gerçek Bir Deneyim: Mark Jackson’ın Hikayesi

ALS hastası Pittsburgh’lu Mark Jackson, Stentrode cihazını Apple Vision Pro ile bir arada kullanarak, sanal dünyada yeni bir kapı araladı. İsviçre Alpleri’nde sanal bir tur yaparken, bacaklarında hissettiği heyecan ve şaşkınlık, bu teknolojinin ne kadar etkileyici olabileceğinin en güzel örneği. Jackson, bu deneyim sırasında, veri iletim hızının şu an için klasik cihazlara göre yavaş olduğunu belirtti. Ancak Neuralink’in daha fazla elektrot ve gelişmiş teknolojisi sayesinde, bu hızın zamanla artacağı öngörülüyor. Synchron’un invaziv olmayan yaklaşımı ise, erişilebilirliği artıran en büyük avantajlardan biri olarak dikkat çekiyor.

Güvenlik ve Onay Süreci: FDA’nin Beklentileri

Yüksek teknolojili bu cihazların tam anlamıyla hayata geçebilmesi için, FDA ve diğer otoritelerden alınacak onaylar büyük önem taşıyor. Uzmanlar, klinik araştırmalar ve güvenlik testlerinin devam ettiğini, bu süreçlerin birkaç yıl daha sürebileceğini söylüyorlar. Ancak, Apple ve Synchron’un ortak çalışması, hareket kabiliyeti kısıtlı bireylerin yaşam kalitesini artırmaya yönelik büyük bir umut ışığı olmaya devam ediyor. Bu gelişmeler, sadece engelli bireyler değil, tüm kullanıcılar için daha doğal ve zahmetsiz cihaz etkileşimi vadeden, gerçekten devrim niteliğinde bir adım.

Sonuç olarak, bu teknolojik atılım, insan-makine etkileşimini yeni bir aşamaya taşıyor. Beyin-bilgisayar arayüzleri, sadece fiziki engelleri aşmakla kalmayıp, geleceğin dijital dünyasında daha özgür ve bağımsız olmanın anahtarı olma yolunda ilerliyor.