1960’larda Ay’ın görünmeyen uzak yüzü ilk kez gözlemlendiğinde, Dünya’ya bakan tarafıyla uzak tarafı arasında belirgin yüzey farklılıklarının olduğu fark edilmişti. Ancak, son yıllarda gerçekleştirilen gelişmiş araştırmalar, bu farklılıkların sadece yüzeysel sınırlarda kalmadığını, Ay’ın iç yapısına kadar uzanan derin sırlarını ortaya çıkarıyor.
NASA’nın Gravity Recovery and Interior Laboratory (GRAIL) misyonu sayesinde elde edilen veriler, Ay’ın yakın yüzeyinin iç yapısının, uzak yüzeye kıyasla çok daha sıcak ve daha karmaşık olduğunu gösteriyor. Bu özel görev kapsamında toplanan yüksek çözünürlüklü yerçekimi verileri, Ay’ın iki yüzü arasındaki farkların yalnızca yüzeyde değil, iç derinliklerde de büyük farklılıklar içerdiğini ortaya koyuyor. NASA’nın Jet İtki Laboratuvarı’ndan Dr. Ryan Park ise, “Ay’ın iç yapısı homojen değil. Dünya’ya bakan yakın yüzey, derinliklerinde uzak tarafa göre çok daha sıcak ve jeolojik olarak daha hareketli bir yapı sergiliyor. Bu durum, Ay’ın volkanik geçmişine ve yüzey farklılıklarına ışık tutuyor” açıklamasında bulunuyor.
Çarpıcı detaylar ise, Ay’ın yakın yüzeyinin yaklaşık 100-200°C daha sıcak olması ve jeolojik yapısının %2-3 oranında yumuşaklık gösterdiği yönünde. Bu küçük farklar, milyonlarca yıl boyunca gerçekleşen jeolojik evrimlerin anlaşılmasında kritik önem taşıyor. Ayrıca, yerçekimi verileri sadece Ay’a değil, aynı zamanda diğer gezegen ve uyduların iç yapısının da derinliklerine ışık tutuyor. NASA’nın Juno görevi ve benzeri projeler, Io gibi volkanik uydular hakkında yeni ve şaşırtıcı bilgiler sunmaya devam ediyor. Dr. Park, “Yerçekimi alanındaki değişimleri detaylı analiz ederek, gök cisimlerinin iç katmanlarında katı veya sıvı yapılar ile yoğunluk farklarını tespit edebiliyoruz” diyor.
Gelişen teknolojilerle birlikte, bu tür detaylı iç yapı analizleri uzak dünyaların daha yakından ve derinlemesine incelenmesini sağlıyor. İnsanlı Ay görevleri için de bu çalışmalar büyük bir öneme sahip. Dr. Park, “Bugün sunulan bu yeni Ay yerçekimi haritası, şimdiye kadar yapılan en detaylı ve kapsamlı olanıdır. Bu harita, Ay’da konumlandırma, navigasyon ve zamanlama sistemlerinin geliştirilmesinde temel teşkil edecek” açıklamasını yapıyor. Bu sayede, Ay yüzeyine iniş ve kalkış operasyonları çok daha güvenli ve etkin olacak. GRAIL tarafından elde edilen bu kapsamlı yerçekimi verileri, Ay keşifleri için yeni ufuklar açarken, geleceğin uzay misyonlarına da büyük katkılar sağlayacak. Bu önemli araştırmanın sonuçları, Nature dergisinde yayımlanarak bilim dünyasında geniş yankı uyandırdı ve Ay’ın gizemli iç yapısına dair yeni kapılar araladı.