Hayvanların endüstriyel çiftliklerde yaşadığı koşullar bir yana, kimilerinin henüz tam olarak ölmeden “işlenmesine” nasıl izin veriyoruz? Üstelik yarım kilo et için onda bir sent kadar tasarruf uğruna…
Endüstriyel çiftliklerde hayvanların yaşadığı koşullara dair sayısız kirli sır var. Ancak öldürülme koşulları en çirkini olabilir.
Kimliğini belli etmeden çalışan 36 yaşındaki Floridalı araştırmacı Ian Packer “Herkes bir et paketleme tesisinde bir gün çalışmak zorunda kalsaydı, bu mezbahalar olmazdı” diyor. Packer haklı olabilir: Geçen yılın sonlarında Los Angeles’taki Manning Beef adlı mezbahada iki ay çalışmış ve bazı durumlarda kesilirken canlı gibi görünen hayvanların bakması bile güç videolarını çekmiş.
Animal Outlook adlı kâr amacı gütmeyen kuruluş adına incelemelerde bulunan Packer “Kulakları kesilirken ve yüzlerinin derisi yüzülürken bıçağın her dilimini hisseden ineklerin gözlerine baktım. Canlı canlı kesilmelerini izlediğim o hayvanlar aklımdan hiç çıkmayacak” diye anlatıyor.
Doğrusu çiftlik ve kümes hayvanlarının büyük çoğunluğu canlı canlı kesilmiyor, ki Manning’in sahibi de zaten tüm bunların kendi mezbahasında gerçekleştiğini reddediyor. Bazı videolar tartışmaya açık çünkü bir hayvanın acıdan mı yoksa ölüm sonrası reflekslerden dolayı mı titrediğini ayırt etmek zor. Ancak en azından bana göre, video ve tanıklıklar endüstrinin “insancıl kesim” iddiaları hakkında temel soruları gündeme getiriyor. Trump yönetiminin federal hükümeti küçültmesi, kesim endüstrisinin her zamankinden daha az denetlenmesi anlamına gelebileceği için durum daha da kötüleşebilir.
Tarım Bakanı Brooke Rollins geçen ay yaptığı açıklamada “Başkan Trump’ın liderliğinde gereksiz bürokrasiyi azaltarak işletmelerin daha verimli çalışmasını sağlıyoruz” dedi. Bürokrasinin azaltılması harika fakat bakanlık aynı zamanda bazı kesimhanelerde montaj hattı hızında işlemlere izin vererek hayvanların ölmeden “işlenmesi” riskini artırıyor. Bakanlık ayrıca biri et ve kümes hayvanlarının denetimi üzerine olmak üzere iki gıda güvenliği danışma kurumunu feshetti.
Ölmeden mi asılıyorlar?
Sığırların işlenmeden önce sersemletilmesi ve kafalarına bir cıvata ya da kurşun sıkılarak acıya karşı duyarsız hale getirilmesi gerekiyor. Ancak sersemletme her zaman işe yaramıyor. Packer, bu durumlarda bazen bilinci yerinde hayvanların baş aşağı sarkıtıldığını, çırpınırken ve acı belirtileri gösterirken kanlarının akıtıldığını; derilerinin yüzüldüğünü gördüğünü anlatıyor.
Manning Beef’in sahibi Anthony DiMaria bu iddiaları kesin bir dille reddediyor: “Bir hayvanın canlı olarak yukarı kaldırılmasına imkan yok.”
Tesislerinde federal müfettişlerin çalıştığını ve böyle bir ihlal gördükleri takdirde tesisi kapatma yetkisine sahip olduklarını da ekliyor. Packer’a göre zaten sorun, sürekli tesis içinde dolaşan müfettişlerin çoğunlukla canlı hayvanların askıya alındığını görmemesi. Yine de müfettişlerin harekete geçtiği zamanlar da olmuş:
2022’de Tarım Bakanlığı, müfettişlerin bir işçinin halen bilinci açık olan bir hayvanı askıya aldığını gözlemlemesinin ardından Manning mezbahasını mühürlenmiş. Müfettişler bunun yaklaşık bir ay içinde altıncı hatalı kesim olayı olduğunu kaydetmiş.
ABD tarihi bir dönüm noktasındayken ve büyük risklerle karşı karşıyayken hayvan refahı hakkında yazmam size tuhaf görünebilir. Ancak mevcut siyasi zorluklar, diğer tüm sorunları gözden kaçırmamıza izin vermemeli ki bu sorunlara gıda endüstrimizde hoş gördüğümüz sistematik vahşet ya da ABD’de her saniye ortalama 300 tavuk, sığır, domuz veya koyunun katledilmesi dahil. Sanırım bir gün, bu kadar çok hayvanın böylesine derin acılara katlanmasına nasıl izin verdiğimizi düşüneceğiz.
Domuzların kesilirken nasıl sorunlar çıkabileceğini, bu yüzden ağır ağır boğulabileceklerini daha önce yazmıştım. Fabrika bandındaki tavukların bazen kaynar suda haşlanarak nasıl öldüğünü belgeledim.
Ucuz proteinin ağır bedeli
Amerikalılara ucuz protein sağlayan, böylece market faturalarını aşağıya çeken, verimliliğin zaferi sayılabilecek bir sistem geliştirdik. Ancak tüm bunlar hayvanların acı çekmesi gibi muazzam bir maliyete yol açıyor.
Yasalar ve denetimler on yıllar boyunca kesim koşullarında ilerleme kaydedilmesini sağladı ki daha fazlası da mümkün: Bir müfettişin sürekli olarak sersemletilen hayvanları gözlemlemesi ve kaldırılıp kesildiklerinde duyarsız halde olduklarından emin olması işe yarayacaktır. Hesaplamalarıma göre bu prosedürün külfeti, sığır etinin her bir yarım kilosu için onda bir sentten daha az olur.
Bir de şunu düşünüyorum: Eğer tek bir hayvana işkence ederseniz tutuklanırsınız, üstelik psikopat olarak görülürsünüz. Ancak milyonlarca hayvanı sistematik ve endüstriyel bir süreç içinde istismar ederseniz, iş zekanızla övülürsünüz. Modern yemeğin kalbinde yer alan rahatsız edici çelişki budur.