İkinci Dünya Savaşı’nın En Çarpıcı Sırlarından Biri: Anne Frank’ın Günlüğü
İkinci Dünya Savaşı’nın karanlık ve acı dolu günlerinde, 13 yaşındaki Anne Frank tarafından tutulan günlük, günümüzde hem edebiyat hem de insanlık tarihinin en önemli ve etkileyici belgeleri arasında yer alıyor. “Bir Genç Kızın Günlüğü” olarak da bilinen bu eser, Nazi zulmü altında kalan sıradan bir çocuğun hayatını nasıl derinden etkilediğini ve savaşın insani boyutunu gözler önüne seriyor. 1942-1944 yılları arasında kaleme alınan bu günlük, hem tarihsel hem de edebi değeriyle 70’ten fazla dile çevrilmiş ve milyonlarca kişiye ulaşmıştır.
İşte Anne Frank’ın Günlüğü Hakkında 10 Çarpıcı Gerçek
- 1. Günlük, 13. Doğum Gününde Hediye Olarak Alındı
- 2. İki Yıl Boyunca Gizli Bir Tavan Arasında Yazıldı
- 3. Günlüğü Yayınlamayı Hayal Etti
- 4. Günlük Farklı Versiyonlarda Yazıldı
- 5. Aile, 1944’te Gizli Polis Tarafından Yakalandı
- 6. Sadece Otto Frank Hayatta Kaldı
- 7. Günlük, 70’ten Fazla Dile Çevrildi
- 8. Anne’nin Evi Müzeye Dönüştürüldü
- 9. Günlüğün Bazı Bölümleri Uzun Süre Sansürlendi
- 10. UNESCO, Günlüğü “Dünya Belleği” Listesine Ekledi
Anne Frank, günlüğünü 12 Haziran 1942 tarihinde 13. doğum gününde hediye olarak aldı. Kırmızı ve beyaz kareli kapaklı bu defter, onun en sadık sırdaşlarından biri haline geldi ve hayatının önemli anlarına tanıklık etti.
Anne ve ailesi, Amsterdam’daki işyerlerinin arkasında gizlenmiş olan “Gizli Bölme”de, toplamda 6 kişiyle birlikte yaklaşık iki yıl boyunca saklandı. Bu süre zarfında günlüklerini büyük bir titizlikle yazdı.
Anne, radyoda Hollanda hükümetinin sürgündeki konuşmalarını dinlerken, savaş sona erdikten sonra günlüklerini toplayıp yayımlayacağını hayal ediyordu. Bu hayali, onun edebi arzularını ve umutlarını yansıtıyor.
Anne, hem kişisel notlar tuttuğu (A versiyonu), hem de yayımlanma amacıyla metni düzenlediği (B versiyonu) olmak üzere iki farklı versiyon hazırladı. Babası Otto Frank, bu iki versiyonu birleştirerek ilk baskıyı hazırladı ve eser günümüze ulaştı.
4 Ağustos 1944’te, bir ihbar sonucu tavan arası basıldı ve saklanan aile ve arkadaşları tutuklandı. Anne, daha sonra Bergen-Belsen toplama kampında tifüs hastalığından hayatını kaybetti.
Anne’nin babası Otto Frank, savaş sonrası hayatta kalan tek aile üyesiydi. Günlüğü bularak yayımlanması ve insanlara ulaştırılması için yoğun çaba harcadı. İlk baskı, 1947 yılında Amsterdam’da “Het Achterhuis” (Arka Ev) adıyla yayımlandı.
Anne Frank’ın günlüğü, bugün 70’ten fazla dile çevrilmiş, dünya genelinde milyonlarca kopya satmıştır. Türkçeye ilk kez 1970’lerde çevrilmiş ve çeşitli yayınevleri tarafından tekrar tekrar basılmıştır.
Anne Frank’ın günlük yazdığı Amsterdam’daki ev, 1960 yılında müzeye çevrilmiştir. Günümüzde milyonlarca ziyaretçi, bu tarihi mekânda Anne’nin hayatını ve yaşadıklarını yakından tanıma fırsatı buluyor.
Otto Frank, Anne’nin cinsellik ve anne-baba ilişkilerine dair bazı bölümlerini 1980’lere kadar gizli tuttu. Ancak, daha sonra bu bölümler orijinal haliyle yayımlandı ve eser daha bütünsel bir şekilde anlaşıldı.
2009 yılında, Anne Frank’ın günlüğü UNESCO’nun “Dünya Belleği” listesine alındı. Bu, onun insanlık tarihinin ortak mirası ve evrensel bir belge olarak kabul edilmesini sağladı.