Ana Sayfa Arama Galeri Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
Sosyal Medya

Glüten Gerçekten Kötü Mü? Sandığımızdan Çok Daha Eğlenceli Bir Gerçeklik!

Glüten hakkında bilinmeyenleri keşfedin! Sağlığınız ve eğlence dolu gerçeklik arasındaki farkı öğrenin. Çok daha ilginç ve eğlenceli bir bakış açısı sizi bekliyor!

Glüten hakkında bilinmeyenleri keşfedin! Sağlığınız ve eğlence dolu gerçeklik arasındaki

Çoğumuz, özellikle sindirim rahatsızlıklarıyla mücadele ederken, glüteni hemen suçlayan bir alışkanlık edindik. Ancak son yapılan yeni araştırmalar, bu yaygın inanışın aslında tamamen doğru olmayabileceğine işaret ediyor. Kanada’daki McMaster Üniversitesi’nin uzmanları, IBS (İrritabl Bağırsak Sendromu) hastaları üzerinde gerçekleştirdikleri küçük çaplı ve dikkat çekici bir çalışma ile, glütene olan ilişkinin karmaşık ve belki de bazen yanıltıcı olabileceğini ortaya koydular.

Bu çalışmada, katılımcılara glüten veya buğday içeren yiyecekler yedirildikten sonra, bu içerikleri içermeyen yiyecekler yedikten sonra yaşadıkları semptomlarda anlamlı bir fark gözlenmedi. Yani, sorunun kaynağı olarak glüten gösterilmesi gerekmediği veya başka etkenlerin rol oynayabileceği düşüncesi güçlendi. Ayrıca, araştırmacılar, IBS hastalarının büyük bir kısmının glütensiz veya buğday içermeyen barlar tükettikten sonra şikayetlerinde kötüleşme yaşadığını ve hatta glütenli barlarla glütensiz olanlar arasındaki etkilerin oldukça benzer olduğunu belirttiler.

Ancak, bu araştırmanın sonuçları kesin konuşmak için henüz erken. Çünkü çalışmanın küçük bir örneklem büyüklüğüne dayanması, elde edilen bulguların genel IBS hastaları için geçerliliğinin sınırlı olabileceğine işaret ediyor. Bu durum, glütene karşı hassasiyeti olan geniş kitleler üzerinde yapılacak daha kapsamlı araştırmaların gerekliliğine işaret ediyor. Ayrıca, bilinen çölyak hastalığı ve glütene karşı gelişen intoleransların varlığı da göz ardı edilmemeli; bunlar sindirim sistemi sorunlarının temel nedenleri olarak devam ediyor. Ancak, bu yeni veriler, glüten hakkında bildiklerimizin sınırlarını sorgulamamıza neden oluyor ve belki de önümüzdeki dönemde glütende gizli kalan başka etkilerin keşfi söz konusu olabilir.