İmamoğlu Hakkında Yeni Dava ve Gelişmeler
Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında yeni bir hukuki süreç başlatıldı. Bu dava, İmamoğlu’nun hakimlik ifadesi sırasında sevk yazısında adı geçen iki savcıya yönelik yaptığı açıklamalar nedeniyle açıldı. Dava kapsamında, “kamu görevlisine görevinden dolayı zincirleme şekilde hakaret” suçlamasıyla yargılanması söz konusu oldu.
İmamoğlu hakkında açılan yeni davanın temel gerekçesi, geçen hafta gerçekleşen hakimlik ifadesinde ve özellikle savcıların sevk yazısında adı geçen iki savcıya yönelik sözleriyle ilgili. 19 Mart’ta üniversite diploması iptal edildikten sonra 23 Mart’ta gözaltına alınan CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı, savcılık ifadesinin ardından tutuklama talebiyle hakimliğe sevk edildi. Bu süreçte, yeni davanın iddianamesinde, İmamoğlu’nun avukatı olarak geçen hafta Cuma günü tutuklanan Mehmet Pehlivan’ın da adı geçti.
İddianamedeki İddialar ve İmamoğlu’nun Sözleri
İddianamede, İmamoğlu’nun savcılara yönelik yaptığı açıklamalar detaylandırıldı. İddianamede, şunlar yer aldı:
- “Tam bir kumpas ve pusu düzenini kuran iki savcının…”
- “Hepsi benim için çöp niteliğindedir…”
- “Bütün bunları benim için yazan ve terör örgütü üyeliğini ortaya koyan kişiler, meslek şereflerini ve namuslarını kaybetmişlerdir. Bu kişiler, sadece bu ifadeleri yazmakla kalmayıp, ülkemizin başına bela olmuş veya olacak terör örgütü deneyimlerine de sahiptirler.”
- “Bu tür pusu ve kumpas işleri, terör örgütü üyeliğiyle ilişkilendirilebilir.”
- “Yaptıkları bu işlemler, ülkemizin adalet sistemine atılmış büyük bir bomba niteliğindedir.”
- “Türk yargısına ve onbinlerce namuslu yargıca sesleniyorum: Meslek ahlakını yitirmiş, şeref yoksunu bu kişilere izin vermeyin. Ramazan ayında kul hakkını aşarak milletimize ve vatanımıza ihanet eden bu kişiler…”
Hakaret ve Rencide Edici Beyanlar
İddianamede, İmamoğlu’nun yaptığı açıklamaların, “müştekilerin gıyabında ve ihtilat unsuru gerçekleşecek şekilde” sorgu sırasında söylendiği belirtildi. Ayrıca, şüphelinin bu sözleriyle, görevli kamu görevlilerine yönelik hakaret ve rencide edici ifadeleri gerçekleştirdiği vurgulandı. Söz konusu ifadelerin, şüphelinin kamu görevlisi olan iki Cumhuriyet Savcısıne yönelik ve birden fazla kişiye yöneltilmiş olması nedeniyle, ilgili mevzuat çerçevesinde ağır cezai hükümler uygulanması gerektiği açıklandı.
İddianamede, şüphelinin bu beyanlarının, yargı görevi yapan kamu görevlilerine karşı zincirleme suç teşkil ettiği ve Türk Ceza Kanunu’nun 43/2 ve 43/1 maddeleri kapsamında değerlendirilmesi gerektiği ifade edildi. Ayrıca, şüphelinin ifadelerinde, “onur, şeref ve saygınlığı rencide eden beyanlar” ile yargı görevlilerine yönelik suçların işlendiği detaylandırıldı.
Sonuç ve Hukuki Süreç
Yapılan inceleme ve değerlendirmeler sonucunda, İmamoğlu’nun “görevli kamu görevlilerine hakaret ettiği” ve “saygınlıklarını rencide eden ifadelerde bulunduğu” kanaatine varıldı. Bu nedenle, ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde, yargılamanın sürdürüleceği ve İmamoğlu’nun hukuki sorumluluğunun devam edeceği bildirildi.
Bu gelişmeler, kamuoyunda ve siyasi çevrelerde geniş yankı uyandırırken, yargı sürecinin nasıl şekilleneceği merak konusu olmaya devam ediyor.