Nöbetçi Eczaneler
Kolombiya’nın Buga bölgesinde bulunan ve halk arasında uzaylılara ait olduğu iddia edilen gizemli küre, bilim insanlarının yoğun ilgisini çekti. Mart ayı içerisinde gökyüzünde zikzaklar çizen ve ardından yere çakılarak bulunan bu nesne, ilk incelemelerin ardından ilk kez detaylı görüntüleme ve analiz sonuçlarıyla kamuoyuna tanıtıldı.
Yapılan ilk analizler, kürenin iç yapısında merkezi bir çekirdek ve onu çevreleyen üç farklı metal katmandan oluştuğunu ortaya koydu. Ayrıca, nesne içerisinde toplam 18 küçük mikroküreden oluşan yapılar tespit edildi. Radyolog Dr. Jose Luis Velazquez tarafından gerçekleştirilen incelemede, kürenin üzerinde herhangi bir kaynak ya da montaj izi bulunmadığı ve yapay kökenli olabileceği ihtimali üzerinde duruldu. Ancak, nesnenin tam olarak neye ait olduğu ve hangi amaçla kullanıldığı konusunda kesin bilgi edinilebilmesi için daha detaylı ve karmaşık testlerin yapılması gerektiği vurgulandı.
Küresel yapının iç kısmında yüksek yoğunluklu elementlerin kullanıldığı tahmin edilmekte. X-ışını taramalarında, yapının içinde rastgele dağılmış gibi görünen 18 küçük nokta bulunmakla birlikte, bu noktaların belirli bir düzen içerisinde yer aldığı gözlemlendi. Bu yapılar, araştırmacılar tarafından “çip” olarak adlandırıldı ve olası bir teknoloji ya da bilinçli mühendislik ürünü olabilecekleri üzerinde duruluyor.
Antik Semboller ve Yapay Zeka Destekli Analizler
İlginç bir detay ise, kürenin yüzeyinde çeşitli antik sembolleri andıran figürlerin bulunmasıdır. Bu sembollerin yapay zeka algoritmalarıyla analiz edilmesi sonucunda, araştırmacılar şu yorumu yaptı: “Dönüşüm döngüsünde birlik ve enerji yoluyla doğumun kökeni, birlik, genişleme ve bilincin buluşma noktası – bireysel bilinç.” Bu mesaj, bazı uzmanlar tarafından doğrudan bir ileti veya insanlığın ruhsal ve çevresel farkındalık çağrısı olarak yorumlandı. Ancak, bu analizlerin nesnel ve kesin bir temele dayanmadığı da uzmanlar tarafından belirtildi.
Nesnenin yaklaşık 4.5 kilogram ağırlığında olduğu ve 2 Mart tarihinde, Buga’ya yakın bir ormanlık alanda bir grup yerel vatandaş tarafından keşfedildiği bildirildi. Nesneyi bulanlardan biri olan David Velez el Potro, yaşadıklarını, Meksikalı UFO araştırmacısı ve gazeteci Jaime Maussan ile paylaştı. Maussan, daha önce Peru’da “uzaylı mumyaları” iddiasıyla gündeme gelmiş ve bilim çevreleri tarafından ciddi şekilde tartışılmış bir isimdir.
Velez el Potro, nesneyle temas ettikten sonra birkaç gün boyunca kendisinde garip bir hastalık ve rahatsızlık hissettiğini, ayrıca nesnenin üzerine su döküldüğünde hızla buhar çıktığını ve suyun anında buharlaştığını iddia etti. Ona göre, kürenin iç kısmı sıcak, dış yüzey ise serin kalıyor. Bu durum, nesnenin yüksek teknoloji ürünü olabileceğine dair spekülasyonları artırırken, yetkililerin kendisiyle iletişime geçtiği ve nesneyi teslim etmesini istediği de iddia ediliyor. Ancak, Velez el Potro, “küreyi teslim edersem, bir daha asla ortaya çıkamaz” düşüncesiyle nesneyi Jaime Maussan ve ekibine teslim etmeyi tercih etti.
Materyal ve Yapısal Özellikler Üzerine İlk Tahminler
Bilim insanları, kürenin dış kaplamasının titanyum veya çelik benzeri dayanıklı malzemeden yapıldığını düşünüyor. Ancak, kesin sonuçlar elde edilebilmesi adına, daha gelişmiş ve detaylı materyal analizlerine ihtiyaç duyuluyor. Ayrıca, kürenin merkezinde bulunan bant benzeri yapının içindeki mikrokürelerin bilinçli ve kasıtlı olarak yerleştirildiği ihtimali üzerinde duruluyor. Bu yerleştirme işlemi sırasında kullanılan teknik ve araçlar ise hâlâ araştırma aşamasında.
Yapının dış yüzeyinin kalınlığı, insan kemiğiyle benzer seviyede olup, bu özellik nesnenin hem oldukça dayanıklı hem de yüksek teknolojili amaçlar için tasarlandığını düşündürüyor. Resmi ve bağımsız bilimsel araştırmalar henüz yayımlanmadı. Elde edilen veriler, yalnızca saha gözlemleri, görgü tanıklarının ifadeleri ve sınırlı sayıda X-ışını analizine dayanıyor. Bu nedenle, kürenin gerçek doğası, kaynağı ve amacı hâlâ gizemini koruyor. Bilim insanları, bu olağanüstü yapının kökenini ve amacını daha iyi anlayabilmek amacıyla detaylı laboratuvar çalışmaları planlıyor ve bu çalışmaların sonuçlarını önümüzdeki günlerde kamuoyuyla paylaşmayı hedefliyorlar.