Rus propagandasının gürültüsüne ve bazı Avrupalıların umutsuzluğuna bakılırsa Vladimir Putin Ukrayna’ya karşı yürüttüğü savaşı kazanmaya hiç bu kadar yakın olmamıştı. Yine de işgalinden üç yıl sonra “kazanmanın” ne anlama geldiği net değil.
Trump’ın net bir planı yok ve seçenekleri Ukrayna’yı paylaştırmaktan askeri yardım ve yaptırımları arttırmaya kadar uzanıyor. Amerikan başkanı ve Putin arasındaki dans, Riyad’da Amerikalı ve Rus yetkililer arasında üç yıldır yapılan ilk doğrudan görüşmede bir adım daha ilerledi. Trump-Putin zirvesi için hazırlıklar başlayacak.
Bu ucu açık görüşmeler Putin’in işine geliyor. Rus lider, Ukrayna’dan ya da Batı ittifakı NATO’dan daha fazla dayanma gücüne sahip olduğunu hesaplıyor. Putin tıpkı bir poker oyuncusu gibi etrafına özgüven ve güç izlenimi vermekte çok başarılı. Ancak gerçekte elindeki kartlar rakiplerinin inanmasını istediği kadar güçlü değil ve savaşın sona ermesi içeride kendisi için zorluklar yaratabilir.
Rusya’nın müzakere pozisyonuna ilişkin her türlü değerlendirme askeri durumla başlamalı. Ordusu kötü bir performans sergiledi. İlerlemesi çok yavaş: Geçen temmuzdan bu yana, büyük kayıplar verdiği Pokrovsk kasabasını almakta zorlanıyor. Kazanımlarının çoğu savaşın ilk haftalarındaydı. Nisan 2022’de, Rusya’nın Ukrayna’nın kuzeyinden çekilmesinin ardından, Ukrayna topraklarının yüzde 19.6’sını kontrol ediyordu ve kayıpları (ölü ve yaralı) belki de 2 bindi. İngiliz kaynaklarına göre Rusya bugün Ukrayna topraklarının yüzde 19.2’sini kontrol ediyor ve kayıpları 800 bin. Batılı bir yetkili “İki ordu kesin zafer umuduyla değil, duramadıkları için birbirleriyle savaşıyor” diyor.
Rusya’nın tankları tükeniyor
Savaş ekipmanların yıpranması dudak uçuklatıyor. Rusya’nın on yıllar boyunca biriktirdiği Sovyet dönemi zırhlı stokunu düşünün. Depodaki 7 bin 300 tankın yarısından fazlası yok oldu. Kalanlardan da sadece 500 tanesi hızla yenilenebilir. Nisan ayına kadar Rusya’nın T-80 tankları tükenebilir. Geçen yıl, önceki iki yıla kıyasla iki kat daha fazla topçu sistemi kaybetti. Sözleşmeli asker istihdamı giderek daha pahalı hale geliyor. Genel bir seferberlik siyasi açıdan riskli olacaktır. Kamuoyu araştırmaları Rusların savaşın bitmesini istediğini açıkça gösteriyor.
Rusya ekonomisi, Merkez Bankası’nın profesyonelliği, yüksek emtia fiyatları ve mali teşvikler sayesinde yaptırımların darbesine dayanabildi. Ancak kaynakların üretken sektörlerden askeri komplekse aktarılması çift haneli enflasyonu körükledi. Faiz oranları yüzde 21 ile son yirmi yılın en yüksek seviyesinde. İşgücü açığı kronik bir hal aldı. Üstelik ekonomiye ilişkin resmi rakamlar güvenilir olmayabilir. Örneğin istatistik kurumu büyüme tahminlerini sürekli revize ediyor. Ancak Merkez Bankası ve Ekonomi Bakanlığı tarafından Reuters’a sızdırılan bir rapor, enflasyon yavaşlamadan önce bir durgunluğun gelebileceği uyarısında bulunuyor. Merkez Bankası’nın eski başkan yardımcısı Oleg Vyugin, hükümetin yakında askeri harcamaları kısmak ya da enflasyonu dört nala koşturmak arasında bir seçim yapması gerektiğini söylüyor.
Bu tür ekonomik kırılganlıklar, Batı’da bazılarının Amerika’nın Kremlin’e hızlı tavizler vermesi için mümkün olan en kötü zaman olduğuna inandığı anlamına geliyor. Re:Russia adlı düşünce kuruşundan Kirill Rogov, Batı’nın Ukrayna’ya sağlam güvenlik garantileri veremese bile Rusya’yı uzak tutmak için yaptırımları sürdürebileceğini savunuyor. Ancak Trump, Rusya’yı yıllarca kısıtlamaya ve caydırmaya değil, savaşı hızla sona erdirme sözünü yerine getirmeye odaklanmış durumda.
Putin’in hedefi NATO
Putin, Trump’ın sadece sabırsız değil, aynı zamanda manipüle edilebilir olduğuna inanıyor. Amerikan başkanına dalkavukluk ve anlık tatminlerle kur yaptı: 11 Şubat’ta Rusya’nın 2021’de tutukladığı Amerikan vatandaşı Marc Fogel’i serbest bıraktı. Putin’in temel talepleri değişmedi. Bunlar arasında, güçleri boyut ve teçhizat açısından sınırlı olan ve Batılı birliklere ev sahipliği yapmayan, bağlantısız bir Ukrayna yer alıyor.
Kırım’ın ve Ukrayna’nın ilhak edilen diğer dört vilayetinin Rusya’nın bir parçası olduğunun tanınmasını istiyor. En önemlisi, Putin’in Haziran 2024’te belirttiği gibi, “Teklifimizin özü, yaptırımları yürürlükte bırakacak ve Ukrayna’nın yeniden silahlanmasına izin verecek geçici bir ateşkes değil”. Putin bunun yerine Batı’nın Rusya’ya uyguladığı ambargoyu kaldıracak ve ordusunu yeniden kurmasına izin verecek “kesin bir çözüm” istiyor.
Sıcak savaş sona erse bile Putin Avrupa’yı felce uğratmaya ve Rusya’nın etki alanını yeniden tesis etmeye çalışmaya devam edecektir. NATO Avrupa Müttefik Yüksek Komutanı’nın danışmanı Steve Covington’a göre Putin’in amacı Ukrayna’yı parçalamak ve 1945 sonrası Amerikan liderliğindeki düzeni yıkmak. Putin’in geçen yıl diplomatlarına söylediği gibi, “tüm Avrupa-Atlantik güvenlik sistemi gözlerimizin önünde çöküyor.”
Savaştan fayda sağlayanlar
“Avrupa küresel ekonomik kalkınmada marjinalleşiyor, kaosa sürükleniyor… ve uluslararası etkinliğini ve kültürel kimliğini kaybediyor”.
Amerika’nın başkan yardımcısı J.D. Vance’in 15 Şubat’ta Münih Güvenlik Konferansı’nda bu iddiayı yinelediğini duymak Putin’i şüphesiz memnun etmiştir. Putin, Batı’yla savaşma kararlılığını ilk kez 2007’de aynı etkinlikte ilân etmişti. Kremlin hiç şüphesiz Vance’in hayranı olduğu Rusya yanlısı sağcı partilerin Avrupa seçimlerinde kazanacağını umuyor.
Putin’in en büyük önceliği iktidarda kalmak. Savaştan çıkmak, yüz binlerce askerin geri dönmesi ve farklı klanlar arasında kavga çıkması gibi kendi risklerini de beraberinde getiriyor. Trump’ın diplomasisi, savaşa sessizce karşı çıkan ılımlılara oksijen verdi. Siyasi güçleri yok ama bu “barıştan yararlananlar” -bazı iş insanları, ekonomistler ve bazı teknokratlar- Trump ve ekibinin Rusya’nın yörüngesini değiştirebileceğini umuyorlar. Putin’le karşı karşıya gelemeyecekleri için onu Batı ile çatışmayı soğutmanın güvenliğini tehlikeye atmayacağı, aksine arttıracağı konusunda ikna etmek istiyorlar.
Diğer tarafta ise “savaştan fayda sağlayanlar” var. Eğer çatışma Putin rejiminin temeliyse, şiddet ve yolsuzluk da bu rejimin tutkalı. Oligarşik klanlar, yaptırımların yarattığı karanlık pazarlarda petrol ve diğer emtia ihracatı kotalarından faydalanıyor.
Trump “ölümleri durdurmak” istemekte haklı. Eğer ateşkes Ukrayna’nın yeniden inşa edilmesini sağlar, Avrupa’nın savunma harcamalarını arttırır ve Rusya’nın çatırdayan ekonomisi üzerindeki yaptırımların bir kısmını sürdürürse Putin’in emelleri de başarısızlıkla sonuçlanabilir. Ancak Putin, Ukrayna’dan daha uzun süre savaşabileceğine ya da Trump’ı Rusya’nın dünya ekonomisine yeniden entegre olmasını sağlayacak, Ukrayna’yı bölünmüş ve yarı çökmüş bir devlet hâline getirecek ve Avrupa’yı kendini savunamayacak kadar sersem bırakacak bir anlaşma için manipüle edebileceğine dair bahse giriyor.