Ana Sayfa Arama Galeri Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
Sosyal Medya

Uzman Tavsiyesi: Kenelere Karşı Etkili Çözüm ve Kuş Avına Son

Uzman tavsiyesiyle kenelere karşı etkili çözümler ve kuş avına son! Sağlıklı ve korunaklı alanlar için en iyi yöntemleri keşfedin.

Uzman tavsiyesiyle kenelere karşı etkili çözümler ve kuş avına son!

Giriş

Uzmanlar, özellikle yaz aylarında artış gösteren kene kaynaklı hastalıkların önüne geçebilmek adına çeşitli önlemler alınması gerektiğini vurguluyor. Bu kapsamda kuş avlanmasının belirli bir süreyle yasaklanması, yerel yönetimlerin aktif katılımı ve toplumun bilinçlendirilmesi hayati öneme sahip. Yaz aylarında doğa ile iç içe geçirilen zamanın artmasıyla birlikte, özellikle kırsal alanlarda, otlak ve ormanlık bölgelerde kenelerin insan sağlığını tehdit edici potansiyeli yükselmektedir.

Kene kaynaklı hastalıkların erken teşhisi ve etkin korunma yöntemleri, hastalıkların yayılımını engellemede kritik rol oynuyor. Bu nedenle, hem bireysel hem de toplumsal bazda alınacak tedbirler, hastalıkların kontrol altına alınması için büyük önem taşıyor.

Sağlık Bakanlığı ve Veteriner Fakültelerinden Güncel Veriler

İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa (İÜC) Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasan Alpak, veteriner hastaneye gelen muayene edilen hayvanların verilerine göre vaka sayısında ciddi bir artış gözlenmediğini belirtti. Kene sayısı ile ısırma vakaları arasındaki ilişkiyi incelemek gerektiğine dikkat çeken Alpak, şunları ifade etti: “Kene ısırma vakalarındaki artışın kene yoğunluğundaki artışa doğrudan bağlı olduğunu söylemek güçtür. Ancak vaka sayılarında artış olduğu görülmektedir. Resmi verilere göre 2024 yılının ilk altı ayında 593 vaka tespit edilmiştir ve ne yazık ki 20 kişi bu hastalıklar nedeniyle hayatını kaybetmiştir. 2025 yılının aynı döneminde ise vaka sayısı 7.801 olarak raporlanmıştır ve ölüm sayısı 18’e ulaşmıştır.”

KUŞ AVLAMA YASAĞININ FAYDALARI VE ÇEVRESEL ETKİLER

Prof. Dr. Alpak, iklim değişikliğinin ve artan sıcaklık ile nem oranlarının kenelerin hızlı çoğalmasına neden olduğunu belirterek, ek olarak şu değerlendirmelerde bulundu: “Doğal düşmanlarının azalması, evcil ve yabani hayvan popülasyonlarının artması, ilaçlama ve kontrol yöntemlerindeki yetersizlikler, kenelerin yaşam alanlarını genişleten faktörler arasında yer almaktadır. Kenelerin yaşadığı alanlarda, yüksek otlu meralar, çalılıklar, orman içleri ve kenarları, hayvanların toplandığı ahırlar ve sulak alanlar en riskli bölgeler olarak öne çıkmaktadır. Açık alanlarda ilaçlama uygulamalarının ise doğru ve sürdürülebilir bir yöntem olmadığını, çünkü bu tür uygulamaların arı ve diğer faydalı böcekler üzerinde olumsuz etkileri olabileceğini vurguluyoruz.”

Bizim önerimiz, kenelerle biyolojik mücadele yöntemlerinin kullanılmasıdır. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın bu konuda yürüttüğü çalışmaların yakından takip edilmesi, kuş avlanma yasağının birkaç yıl süreyle uygulanmasıyla kuş türü ve sayısında artış sağlanabileceği ve böylece kene yoğunluğunun da azaldığı düşünülmektedir. Ayrıca, tek sağlık yaklaşımına geçilerek, insan ve hayvan sağlığını bütünsel bir şekilde yönetmek en doğru adım olacaktır.”

Türkiye’deki Kene Türleri ve Riskli Bölgeler

İÜC Veteriner Fakültesi Parazitoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cem Vuruşaner, Türkiye’de 40’tan fazla kene türünün bulunduğunu ve bunların iklim koşullarına göre farklı aktiflik dönemleri gösterdiğini açıkladı. Özellikle ilkbahar ve yaz aylarında aktif olan ixodidae ailesine bağlı kenelerin, zoonotik hastalıklar açısından büyük risk taşıdığını belirtti. Türkiye’nin, Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) gibi ciddi zoonoz hastalıkların görüldüğü riskli ülkelerden biri olduğunu hatırlatan Vuruşaner, “KKKA, Türkiye’de en çok Karadeniz Bölgesi’nin iç kesimlerinde ve İç Anadolu’nun kuzey bölgelerinde yaygın olarak görülmektedir. Özellikle Tokat, Sivas, Çorum, Amasya, Yozgat ve Erzurum gibi illerde vaka sayıları daha yüksektir.” dedi.

İstanbul’da en sık görülen kene türü olan ixodes sp., yanında rhipicephalus sp., hyalomma sp. ve haemaphysalis sp. cinsleri de tespit edilmiştir. KKKA riskinin İstanbul’da düşük olmasına rağmen, hayvanlar aracılığıyla taşınma yoluyla bulaşma ihtimalinin varlığı dikkat çekicidir. Kenelerin doğal yaşam alanlarının sınırlı olmadığını ve bu nedenle doğayla uyumlu, ekolojik dengeyi bozmayacak çözümler geliştirilmesi gerektiğine vurgu yaptı. Kuşların, birkaç yıl boyunca avlanma yasağıyla, sayısında ve tür çeşitliliğinde artış sağlanarak kene popülasyonunun azaltılabileceği öngörülmektedir.”

Yerel Yönetimlerin Rolü ve Toplum Bilinçlendirme

Parazitoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aynur Gülanber, keneyle mücadelede yerel yönetimlerin aktif rol alması gerektiğine dikkat çekti. Gülanber, şu önerilerde bulundu: “Hayvanlara düzenli olarak kene ilaçlaması yapılmalı, mobil veteriner ekipleriyle bu çalışmalar organize edilmelidir. Risk haritaları çıkarılmalı, broşürler, seminerler ve sosyal medya kampanyalarıyla halk bilinçlendirilmelidir. Ayrıca, Sağlık Bakanlığı ve belediyeler arasında veri paylaşımı güçlendirilmelidir.”

Evcil Hayvanlar ve Bireysel Önlemler

Araştırma Görevlisi İlker Efil, özellikle açık alanda zaman geçirenler ve evcil hayvanlarını gezdirenlerin dönüşte kene kontrolü yapması gerektiğini vurguladı. Efil, şunları önerdi: “Hayvanların pati araları, kulak içleri ve bacak araları dikkatle incelenmeli. Vücuttaki küçük siyah noktalar fark edilirse, en kısa sürede sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Ayrıca, ev ve bahçe ortamlarında düzenli temizlik ve bakım, kene riskini azaltacaktır.”