Yahoo Japonya, çalışma kültürünü köklü bir şekilde değiştirmeye hazırlık yapıyor. Şirket, önümüzdeki yıllarda tüm çalışanlarının günlük iş akışlarında yapay zeka araçlarını aktif olarak kullanmasını teşvik ederek, verimlilik ve inovasyon alanında yeni bir dönemi başlatmayı amaçlıyor. Bu büyük dönüşümle birlikte, 2028 yılına kadar toplam verimliliği iki katına çıkarma hedefi güdülüyor.
LINE uygulamasının da sahibi olan Yahoo Japonya, planları kapsamında araştırma yapmaktan toplantı notlarına, gider takibinden rakip analizine kadar birçok işlemi yapay zekaya devretmeye hazırlanıyor. Amaç, çalışan sayısını azaltmak değil; çalışanların zamanlarını daha stratejik, yaratıcı ve iletişim odaklı alanlara kaydırmak. İlk aşamada, bu dönüşüm daha çok ofis yaşamının rutin ve tekrarlayan görevlerine odaklanacak. Şirketin verdiği bilgilere göre, çalışanların iş günlerinin yaklaşık üçte biri belge hazırlama, içerik taslağı oluşturma ve bilgi arama gibi zaman alıcı görevlerle geçiyor. Yapay zekanın bu süreçlerde aktif rol almasıyla, çalışanların bu zaman dilimlerinin önemli ölçüde azalması hedefleniyor.
İhtiyaca Göre Özelleştirilmiş Yapay Zeka Çözümleri
Yahoo Japonya, sadece hazır yapay zeka araçlarını kullanmakla kalmıyor; aynı zamanda kendi ihtiyaçlarına özel geliştirilmiş sistemler üzerinde de çalışıyor. Örneğin, gider taleplerini yönetmek ve veri arama işlemlerini kolaylaştırmak amacıyla tasarlanan “SeekAI” adlı iç sistem, şirket içi süreçleri daha verimli hale getiriyor. Toplantı gündemlerinin hazırlanması, görüşme özetlerinin çıkarılması ve raporların dil kontrolü gibi görevler de yapay zekanın desteğiyle gerçekleştiriliyor. Bu sayede, çalışanlar karar alma ve stratejik düşünceye daha fazla zaman ayırabiliyor.
Eleştiriler ve Dikkat Edilmesi Gerekenler
Yahoo Japonya’nın bu vizyonu, bazı eleştirmenler tarafından oldukça iddialı ve erken adım olarak görülse de, genel eğilim bu yönde. Günümüzde birçok şirket, yapay zekayı yalnızca maliyetleri düşüren bir otomasyon aracı olarak değil, iş gücünü destekleyen ve verimliliği artıran bir teknolojik katman olarak konumlandırmaya başladı. Ancak, bu dönüşüm sürecinin sınırlarını dikkatli belirlemek gerekiyor. Birçok araştırma, çalışanların yerini doğrudan yapay zekayla değiştirmeye çalışan şirketlerin yarısından fazlasının memnun olmadığını ortaya koyuyor. Yapay zekanın karar verme, empati kurma ve karmaşık insan ilişkilerini yönetme gibi önemli alanlarda henüz yeterli olmadığını gösteren bu veriler, teknolojinin bir “destek” aracı olarak kullanılmasının daha gerçekçi ve sürdürülebilir olacağını ortaya koyuyor.
Yahoo Japonya’nın benimsemiş olduğu yaklaşım ise, yapay zekayı iş gücünün yerine değil, onu güçlendiren ve destekleyen bir unsur olarak görmek. Bu dengeli ve esnek yaklaşım, dijital dönüşümün hem çalışanlar hem de şirketler açısından daha sağlıklı ve sürdürülebilir olmasını sağlayabilir. Eğer bu strateji doğru biçimde uygulanırsa, teknolojik gelişmelerle birlikte iş dünyası, hem daha verimli hem de daha insancıl bir çalışma ortamına doğru ilerleyebilir.