Yapay Zeka Senin Yerine Alışveriş Yapsa, Bu Duruma Nasıl Tepki Verirdin? Heyecan Dolu Bir Deneyime Hazır Mısın?

Yapay zekanın bizim adımıza alışveriş yapması fikri ilk bakışta oldukça cazip görünebilir. Zaman tasarrufu sağlamak ve daha uygun fiyatlar yakalamak gibi avantajlar, bu teknolojiyi denemek isteyenleri cezbediyor. Ancak, gerçekler ve halkın duyguları arasında büyük bir uçurum bulunuyor. İnsanlar, bu otomasyonun arkasında yatan gizli niyetleri sorgulamaya devam ediyor. Teknoloji ne kadar gelişmiş olursa olsun, kullanıcılar kendileri adına karar veren sistemlere henüz tam anlamıyla güven duymuyor.

Amazon, Google, Walmart ve Mastercard gibi dev isimler, yapay zekanın alışverişteki rolünü genişletmek için ciddi yatırımlar yapıyor. Bu sistemler, sadece önerilerde bulunmakla kalmayıp, doğrudan satın alma işlemlerini de üstlenebiliyor. Ancak yapılan araştırmalar, bu teknolojilere olan halkın ilgisinin beklenen seviyede olmadığını gösteriyor. Anketlere katılanların üçte ikisi, yapay zekanın kendi adlarına alışveriş yapmasını istemiyor. İnsanlar, sadece fiyat avantajı veya zaman kazancı yerine, bu sistemlere olan güvensizlik ve endişelerini ön planda tutuyorlar. Tüketiciler, önerilere açık olsalar da, kararlarını tamamen bir yapay zekanın eline bırakmak istemiyor. Bu, kişisel tercihlerin ve kararların, sistemler tarafından yönlendirilmesi konusunda ciddi bir direnç oluşturuyor.

Yapay zekanın alışverişteki rolü genişledikçe, kullanıcının kontrolü elinden alınacak gibi bir korku da artıyor. Agentic AI olarak adlandırılan bu gelişmiş sistemler, kişiye özel alışveriş listeleri hazırlayabilir, ürünleri karşılaştırabilir ve hatta ödeme işlemini bile otomatik hale getirebilir. Ancak, kullanıcılar bu konfor vaatlerini, güvenlik endişeleri ve kontrol kaybı korkusuyla dengelemekte zorlanıyor. Araştırmada, katılımcıların yaklaşık %48’i, yapay zekanın öncelikle müşteri hizmetlerini iyileştirmesi gerektiğine inanıyor. Çünkü pek çok kişi, bu sistemlerin yardım yerine yönlendirme veya manipülasyon aracı haline gelmesinden endişe ediyor. Ayrıca, veri güvenliği konusu büyük bir endişe kaynağı. Katılımcıların %58’i, kişisel bilgilerinin nasıl toplandığı ve kullanıldığı konusunda ciddi kuşkular taşıyor. Bazıları, bu verilerin sadece reklam ve satış artırma amacıyla değil, bilinçli manipülasyonlar yapmak için de kullanıldığını düşünüyor.

Asıl mesele, yapay zekanın varlığından çok, onun arkasındaki niyet ve güven duygusu. İnsanlar, teknolojiyi tamamen kontrolü kaybetmeden, ondan yardım almak istiyor. Bu nedenle, güven inşa edilmeden, yapay zekanın alışveriş kararlarına etkin bir şekilde müdahil olması pek mümkün görünmüyor. İnsanlar, teknolojinin sunduğu kolaylıklardan faydalanırken, kişisel verilerinin ve kararlarının güvende olmasını istiyor; aksi takdirde, bu yeni çağda gerçek anlamda bir güven ortamı oluşamayacak gibi duruyor.