Kalp Kırıklığı Gerçekten Ölüm Getirebilir: Erkekler Kadınlardan İki Kat Daha Savunmasız

Kırık Kalp Sendromu Nedir?

Kalp sağlığını ciddi şekilde etkileyen ve genellikle ani stres durumları sonrası ortaya çıkan Takotsubo Kardiyomiyopatisi, halk arasında bilinen adıyla kırık kalp sendromu, kalbin sol ventrikülünün şekil değiştirmesi ve geçici işlev kaybıyla karakterizedir. Bu durum, adını Japonya’da ahtapot yakalamak için kullanılan tuzaklara benzeyen kalp şekli nedeniyle almıştır. Çoğu zaman göğüs ağrısı, nefes darlığı ve çarpıntı gibi semptomlarla kendini gösterir; ancak, bazı vakalarda ciddi komplikasyonlara ve ölüme yol açabilir.

Hangi Gruplar Daha Çok Risk Altında?

University of Arizona tarafından gerçekleştirilen kapsamlı araştırmada, 2016-2020 yılları arasında takotsubo sendromu nedeniyle yaklaşık 200.000 Amerikan yetişkininin klinik verileri incelendi. Bulgular, genellikle kadınlarda daha yaygın olmasına rağmen, ölüm oranlarının erkeklerde kadınlara kıyasla iki kat daha yüksek olduğunu gösteriyor. Kadınlarda bu duruma genellikle sevilen birinin kaybı, boşanma veya iş kaybı gibi duygusal travmalar neden olurken; erkeklerde ise daha çok ameliyat, inme veya fiziksel travmalar gibi bedensel stres faktörleri tetikleyici oluyor.

Yaş Faktörü ve Risk Artışı

Yapılan araştırmanın önemli bir bulgusu ise yaşla birlikte riskin hızla artmasıdır. Özellikle 46 ila 60 yaş arasındaki bireylerde, bu sendromun görülme sıklığı 31–45 yaş grubuna kıyasla 2,6 ile 3,25 kat arasında artış gösteriyor. Bu artışın hormonal değişimler, alkol ve sigara kullanımı gibi yaşam tarzı faktörleri ve tedavi edilmemiş yüksek tansiyon gibi sağlık sorunlarıyla doğrudan ilişkili olabileceği düşünülüyor.

Sosyal Destek ve Sonuçlar

Araştırmanın başyazarı Dr. Mohammad Movahed’e göre, erkeklerin yüksek ölüm oranlarının sebeplerinden biri, yeterli ve sürdürülebilir sosyal destek sistemine sahip olmamaları olabilir. Kadınlar genellikle duygularını paylaşma ve çevresel destek alma konusunda daha açıktır; oysa erkekler stresle daha çok içe kapanarak başa çıkmaya çalışır. Bu durum, uzun vadede kalp sağlığını olumsuz etkileyerek, yaşam kalitesini düşürebilir ve ölüm riskini artırabilir.