Ana Sayfa Arama Galeri Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
Sosyal Medya

Türk devletlerinin Kıbrıs Cumhuriyeti’ni tanıması Erdoğan’ı sıkıştırıyor

Orta Asya ülkeleri Özbekistan, Kazakistan ve Türkmenistan Lefkoşa’da büyükelçilik açtı. Bu adımlar Türkiye’nin KKTC’yi tanıma çağrılarını boşa düşürdü. Suriye’nin yeni yönetimi de Güney Kıbrıs’la diplomasi trafiği içinde

Orta Asya ülkeleri Özbekistan, Kazakistan ve Türkmenistan Lefkoşa'da büyükelçilik açtı.

Erdoğan hükümeti, Doğu Akdeniz’de hiç ummadığı gelişmeler yaşıyor. Orta Asya’daki Türk devletleri, Güney Kıbrıs’la diplomatik ilişkileri derinleştirme sürecinde. Son aylarda Özbekistan, Kazakistan ve Türkmenistan Lefkoşa’da peş peşe büyükelçilikler açtı.

Bununla birlikte, AK Parti’nin sevinçle karşıladığı Suriye’nin yeni yönetimi de, Güney Kıbrıs’la yoğun diplomasi trafiği içerisinde.

Doğu Akdeniz’deki jeopolitik dinamiklerin ve enerji politikalarının şekillenmesinde önemli rol oynayabilecek bu gelişmeler, Erdoğan’ı hem gözünü diktiği Suriye’de hem de Doğu Akdeniz genelinde sıkıştıracak gibi duruyor.

Peki neden şimdi?

​Orta Asya ülkelerinin, özellikle Kazakistan ve Türkmenistan’ın, Güney Kıbrıs’ta büyükelçilik açması, bölgedeki diplomatik ilişkilerin güçlenmesi ve stratejik hesaplamaların bir yansıması olarak değerlendiriliyor. Bu adımlar, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) üyelerinin Güney Kıbrıs ile ilişkilerini derinleştirme çabalarının bir parçası olarak görülüyor.

Beklendiği gibi, bu gelişmeler Türkiye’den tepkileri beraberinde getiriyor. Özellikle, TDT Aksakallar Konseyi Başkanı Binali Yıldırım’ın bu konuda sessiz kalması ve Güney Kıbrıs’ta elçilik açan Orta Asya ülkelerinin, Kuzey Kıbrıs’ı dışlaması, kamuoyunda ve basınında tartışmalara yol açtı. İktidara yakın bazı yorumcular, bu durumun Türk Devletleri Teşkilatı’nın dayanışma ilkesiyle çeliştiğini ve Kuzey Kıbrıs’ın dışlanmasının kabul edilemez olduğunu savunuyor.

Ayrıca, bu diplomatik adımların arkasında Avrupa Birliği’nin (AB) Orta Asya üzerindeki etkisini artırma çabalarının da etkili olduğu düşünülüyor. AB’nin Orta Asya ülkeleriyle ilişkilerini güçlendirme stratejileri, bu ülkelerin Güney Kıbrıs’ta temsilcilik açmasını teşvik etmiş olabilir. ​

Kazakistan’ın Kıbrıs’la yakınlaşması

Güney Kıbrıs yönetimi, özellikle Kazakistan’la uzun süredir ilişkileri geliştirme sürecindeydi.

Güney Kıbrıs’la Kazakistan arasındaki ivme istikrarlı bir şekilde artıyor. Eylül 2023’te, Kazakistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Roman Vasilenko, iki dışişleri bakanlığı arasındaki ilk doğrudan siyasi istişareler için Kıbrıs’ı ziyaret etmişti. Bu, Kazakistan’ın Lefkoşa’daki fahri konsolosluğunun açılışıyla aynı zamana denk geldi.

Bu diplomatik bağlar 2024 ve 2025’te de derinleşti. Güney Kıbrıs, Ekim 2024’te Astana’da ilk büyükelçiliğini açtı ve Kazakistan Şubat 2025’te Lefkoşa’da karşılık verdi. Her iki taraf da ilişkiyi stratejik bir ortaklık olarak tanımlıyor.

Mart 2025’te Kıbrıs Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Constantinos Kombos, Kazakistan Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Murat Nurtleu’yu ağırladı. Ticaret, yatırım ve turizmde iş birliğini genişletmeyi ve 2026’ya kadar doğrudan uçuşların başlatılmasını kararlaştırdılar. Cumhurbaşkanı Nikos Christodulides de Kazakistan’a resmi bir ziyaret için hazırlanıyor.

Güney Kıbrıs, Kazakistan’ın en önemli yatırım ortakları arasında yer alıyor. 2005’ten bu yana Kıbrıslı patronlar Kazakistan’a 4 milyar dolardan fazla yatırım yaparken, Kazak şirketleri Güney Kıbrıs’a 1,8 milyar dolardan fazla yatırım yaptı. Kazakistan’da yaklaşık 300 Güney Kıbrıs sermayeli şirket kayıtlıyken, Kazak firmaları da adanın güneyinde şirketler kurdu. Rusya başta olmak üzere, bazı ülkelerin Güney Kıbrıs’ı vergi optimizasyonu için kullanması sermayenin nihai kaynağı oldu.

Türkiye’nin artan rahatsızlığı

Lefkoşa ile Astana arasındaki gelişen bağlar Türkiye’nin dikkatinden kaçmadı. Güney Kıbrıs’ı tanımayan Ankara, Kazakistan’ın Lefkoşa’da büyükelçilik açma kararına karşı çıktı. Türkiye, Lefkoşa ile üst düzey etkileşimi engellemek amacıyla Güney Kıbrıs’a giden Kazakistan Dışişleri Bakanı’nı taşıyan uçağa uçuş izni vermedi, Bunun üzerine Mart 2025’te gerginlik daha da tırmandı.

Bu durum, esasında çok yeni değildi. 2023’te Astana, gözlemci üye statüsüne rağmen, Kuzey Kıbrıs’ı Türk Devletleri Örgütü Zirvesi’ne davet etmeyi reddetti.

Suriye yönetimiyle ilişkiler gelişiyor

Son dönemde Güney Kıbrıs’la Suriye arasında da önemli diplomatik temaslar gerçekleşti. Şubat 2025’te Kıbrıs Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Konstantinos Kombos, Şam’a resmi bir ziyaret gerçekleştirerek Suriye’de HTŞ yönetiminin lideri Ahmed Şara ve Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani ile bir araya geldi. Bu görüşmeler, iki ülke arasındaki ilişkilerin normalleşmesi yönünde “teşvik edici bir ilk adım” olarak değerlendirildi.

Görüşmeler sırasında, Suriye’nin resmi haber ajansı SANA’nın “Kıbrıs Cumhuriyeti” ifadesini kullanması ve Kombos’un Kıbrıs Cumhuriyeti bayrağıyla karşılanması, Türkiye’de tepkilere yol açtı. Milli Savunma Bakanlığı, Güney Kıbrıs’ın adanın tek temsilcisi gibi hareket etmesini eleştirerek bu tutumun kabul edilemez olduğunu belirtti.

Güney Kıbrıs’ın bu diplomatik hamlesi, Doğu Akdeniz’deki deniz yetki alanları ve enerji iş birlikleri bağlamında stratejik bir adım olarak yorumlandı. Rum yönetimi, Türkiye ile Suriye arasında olası bir deniz yetki sınırlandırma anlaşmasını engellemek amacıyla diplomatik çabalarını yoğunlaştırdı. ​