Brighton’ın Gardner Caddesi’nde sıralanan çeşit çeşit dükkandan biri de 300’den fazla koku satan yerel parfümcü. Şubat sonunda bir hafta içi sabah saatlerinde uğradığım dükkana benden hemen önce bir müşteri parfüm doldurtmak için gelmişti. Badanalı iki duvardan sarkan şişe şeklindeki püskürtücülerde duran parfümler test edilmeyi bekliyordu.
Bir satış görevlisi bana en sevdiğim parfüm olan Guerlain Shalimar’ın bir benzeri olan Eden No 545, yani kendi tabirleriyle “Shelimars” sıkılmış test kağıdını uzattı. Bir yandan elime başka test kağıtları tutuştururken, “Shalimar’ı beğenirseniz Yves Saint Laurent’in Black Opium’undan da var” diyordu.
Lüks parfümlerin imitasyonlarını (veya üreticilerin tabiriyle onlardan “esinlenmiş” benzerlerini) uygun fiyata satan şirketlerin sayısı giderek artıyor. Eden de bunlardan biri. Eden mağazasındaki menüde kokular numaralarına, bitki türüne ve orijinallerini andıran isimlerine göre listelenmiş. Mesela 100 ml’si 42 sterline satılan “Adore Women” ürününün portakal ve gül aroması Dior’un 122 sterlinlik J’adore’undan ilham almış. 50 ml’si 30 sterlinden satılan “Million Dollar Lady” ahududu ve portakal çiçeği kokusuyla 89 sterlinlik Rabanne Lady Million’a alternatif olarak sunuluyor. Şirket, amacını gizlemiyor. İnternet sitesinde “Esinlenmiş parfümlerimiz lüks markaları taklit ediyor. Ürünlerimiz vegandır, hayvanlar üzerinde denenmemiştir ve en kaliteli doğal içeriklerden mamuldür. Etik, sürdürülebilir ve ekonomik yollarla üretilmiş en iyi kokuların keyfini çıkarın” deniyor.
Influencer’lar hızlı
İmitasyon parfüm yeni bir iş alanı değil. L’Oréal 2007’de Bellure firmasına replika parfüm davası açmıştı. Ama son zamanlarda sosyal medyanın tetiklediği imitasyon güzellik ürünleri çılgınlığı ve e-ticaret dalgasından yararlanmak isteyen şirketlerin sayısı arttı. TikTok’ta #perfumedupe ve #perfumedupes etiketli 25 binden fazla video var. Influencerlar imitasyon parfümleri puanlayıp izleyicilere bunları nereden alabileceklerini anlatıyor.
New York Fordham Üniversitesi Moda Hukuku Enstitüsü akademik direktörü Susan Scafidi “İmitasyonları artık her yerde bulmak mümkün. Düşük gelirlilere yönelik AVM’lerdeki mağazalara ya da şehrin tekinsiz bölgelerine gitmenize gerek yok. İnternet üzerinden her ürüne ulaşabiliyorsunuz. Bu yüzden imitasyonlar 10 veya 20 yıl öncesinde olmayan bir meşruiyet kazanmış gibi” diyor.
Enflasyon etkisi
İmitasyon güzellik ürünleri piyasasının büyüklüğüne dair bir tahmin yok ama müşterilerin ilgisi ortada. Barclays’in geçen yılki anketine katılan 4 bin İngiliz’in yüzde 32’si artan hayat pahalılığı yüzünden imitasyon ürünler aldığını söyledi. Kokular ise en çok talep gören ürünler arasında.
Euromonitor’dan kıdemli araştırma uzmanı Aishwarya Rajpara imitasyon ürünlerin popülerliğini M&S ve Aldi’nin fason ürünlerinin de yer aldığı parfüm piyasasından görmenin mümkün olduğunu söylüyor. Bu perakendeciler ürünlerini imitasyon olarak tanıtmıyor ama buna gerek de yok. Influencer’lar lüks marka ürünlerinin alternatiflerini videolarında hızla dolaşıma sokuyor. Rajpara “Bu trend sebebiyle ciddi büyüme görüyoruz” diyor.
Patent yok
Sahte ürün satan şirketlerin aksine esinlenmiş kokularda uzmanlaşan kuruluşlar kanunen yasal. Marks & Clerk fikri mülkiyet hakları şirketinin ortağı Julie Canet “Parfüm korunması kolay olmayan bir şey olduğu için zaman zaman gıda ve yemek tarifleriyle karşılaştırılıyor” diyor. Markalar ürünün ismini ve genel görünümünü ticari marka altında koruyabiliyor ancak kokunun kendisi ne patente imkan veren bir icat ne de telif hakkı yasasına tabi bir sanat eseri statüsünde. Canet “Markalar parfümlerin formülünü gizli tutabilir ama birisi benzer bir koku bulursa yapacak bir şeyiniz kalmıyor” diyor.
Markaya atıf
Çoğu imitasyon markası kendi ürününün bire bir kopya olduğunu iddia etmek yerine esas ürünün “yorumu” olarak tanımladığı ve şişeleri ya da logoları doğrudan kopyalamadığı için telif davalarında genellikle başlarına bir şey gelmiyor. Ürün tanıtımında telifli markaya atıfta bulunmaları bile durumu değiştirmiyor.
Moda hukuku uzmanı Scafidi “Marka hukukunda ismin ‘nominatif adil kullanımı’ olarak geçen yasal boşluktan yararlanıyorlar. Bir başka deyişle, ismi kullanıyorlar ama kaynak göstergesi olarak bildirmiyorlar. Ticari markada esas mesele tüketicinin kafasının karıştırılıp karıştırılmadığıdır ve ‘bu koku aynı Tom Ford’un Black Orchid’ine benziyor ama o değil’ ifadesi tüketicinin kafasını karıştırmıyor” diyor.
Tersine mühendislik
Peki bu şirketler ünlü kokuları nasıl yeniden yaratıyor? Massachusetts’teki Williams College’tan fahri profesör ve “Perfume: Joy, Scandal, Sin” kitabının yazarı Richard Stamelman hepsinin temelinde yattığını söylediği kromatografi kavramını, “herhangi bir kokuyu analiz edip kimyasal elementlerine ve içeriklerine ayırma” olarak açıklıyor. Ona göre, “İmitasyon markalar parfümlerin içinde aşağı yukarı ne olduğunu tespit edebiliyor.”
Esas zor olanın ise içerikler arasındaki dengeyi tutturmak olduğunu ifade ediyor. “Parfümlerin bir mimarisi var. Üst, orta ve alt katmanları mevcut. Kompozisyon dengeli olmalı” diyor.
Aynı kalite olamaz
Eden’in ürettiği Shalimar imitasyonunu fazla alkollü ve keskin bulup beğenmememe şaşırmamış. Bu ürün, sülfürlü olarak bilinen ağır ve genellikle güçlü bir iz bırakan parfüm grubundan. Temel katmanında tütsü, kunduz yağı olarak bilinen kastoreum ve misk gibi keskin kokulu bileşenler kullanılıyor. Bu elementler parfüme kıvamını verse de imitasyon ürünlerde ölçü kaçabiliyor.
Stamelman imitasyonların düşük perakende fiyatları sebebiyle lüks ürünlerle aynı içerikleri kullanacak imkana sahip olmayacağı görüşünde. Bu da hem içerik dengesini hem de kalıcılığı etkileyebiliyor. Örneğin süsen kökünden yapılan saf özün gelişimi dört ila beş yıl sürüyor. Yarım ton kökten bir kilogram saf öz çıkıyor ve Statelman’a göre kilosu 65 bin dolardan satılıyor. Şu an lüks parfümlerde de yaygın olarak kullanılan en iyi sentetik bileşenler de pahalı ve çoğu zaman patentleri International Flavors & Fragrances, Firmenich ve Givaudan gibi büyük kimya şirketlerinin elinde oluyor.
Statelma, “Çoğu imitasyon üreticisinin bunlara gücü yetmez” diyor.
Lüks üreticiler dert etmiyor
İmitasyon parfümlerin yaygınlığına karşın sektör örgütleri ve hatta markalar bunların pazar payına etkisinden fazla endişeli görünmüyor. İsmini vermemek kaydıyla konuşan büyük bir parfüm birliği yöneticisi, “Şirketler genellikle hızla davranıp meselelere ticaret örgütleriyle tepki verir. Bugüne kadar bu konuda bize ulaşan bir talep olmadı” diyor. Markalar daha ziyade mevzuatlardaki değişikliklerden kaygılı.
Aynı yöneticiye göre “Birçok parfüm markası yeni standartlara uyum sağlamak adına mevcut kokuların formüllerini yeniden düzenlemekle meşgul. Bunun bilançoya etkisi imitasyon kokulardan daha büyük.”
İki ayrı dünya
“Esinlenmiş” parfümlere ilgi gösteren müşterilerle, orijinal lüks ürünleri satın alacak olanların farklı kesimler olduğuna dair genel bir varsayım söz konusu. Statelman, “2023’te lüks parfüm piyasasının değeri 12.6 milyar dolardı. 2032 itibarıyla bu rakamın 20 milyar dolara çıkması bekleniyor. Büyük bir piyasa. İmitasyonların buraya ortak olabileceğini pek sanmıyorum.”
Ama “parfüm fiyatları aşırı yüksek” demekten de kendini alamıyor.